TÜBİSAD Başkanı’ndan bilişim notları

kemal cilizTÜBİSAD Başkanı Kemal Cılız’ın yaptığı konuşmadan küçük notları TKNLJ stilinde sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’de bulunduğumuz noktanın bir hızlı fotoğrafı gibi algılayabilirsiniz bunu…

  • Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ülke ekonomilerine sağladığı stratejik önem, konuyu sektörel bazda değil, ülke ekonomileri boyutunda ele almamızı gerektiriyor…
  • BİTS, gerek şirketlere sağladığı verimlilik artışı, gerekse, katma değer üretme konusundaki kaldıraç etkisi ile sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak özelliklere sahip.
  • AB karşısında ABD’nin büyüme hızının daha yüksek olmasının arka planında da BİTS yatıyor… 40 yıl önce ekonomik büyüklük olarak Türkiye ile aynı durumda olan, ama bugün bizi geçen ülkelere baktığımızda, büyümenin ana girdisinin bilişim olduğunu görüyoruz.
  • Türkiye’nin önünde koyduğu önemli bir hedefi var.. 2023 de yani Cumhuriyet in 100 uncu yılında dünyanın ilk 10 Ekonomisi arasında yer almak. Bu oldukça zor hedef..
  • BITS e yapılan 1 birimlik yatırımın 1.6 birimlik bir çarpan etkisi ile ekonomik büyümeye katkı yaratıyor. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine ulaşması için yıllık büyüme oranın kabaca %8,5 olması gerekiyor. Türkiye’nin üretim ve ihracat yapısının bugünkü durumuyla bu hedefe ulaşması imkansız. BİTS harcamalarının GSYİH oranını bugünkü %4 seviyelerinden %6,5’a yükseltebilirsek, ancak Türkiye 2023 hedeflerini yakalama şansına sahip olabilecek.
  • Memnuniyet ile görüyoruz ki Inovasyon konusu Türkiye de bir çok sektörün gündeminde. ARGE harcamaları GSMH nin yüzde birine yaklaşmış durumda. 10 sene içinde %3’e yükseltilmesi hedefimiz var..
  • Sektöre yönelik bugüne kadar kamuda yapılan çalışmaların önemli olduğuna inanıyoruz… Ancak ne yazık ki sektörümüz bugün hala arzu edilen noktada değil ve önemli çarpan etkisini hala Türkiye nin büyümesinde sergileyemiyor. Türkiye Bilişim pazarında, donanımın payı yüksek, yazılım, servis ve hizmetlerin yani katma değerin payı ise halen çok düşük… Dünya ticaretinde BİTS’in payı % 14 iken, Türkiye’de bu oran yaklaşık % 3. BİTS Harcamalarının GSYİH içindeki payı gelişmiş ülkelerde %9 iken Türkiyede ise bu oran halen %4 civarında… Yani alacak çok yolumuz var.. bu durum sektörün gelişmesini sağlayacak politikaları da oldukça önemli kılıyor…
  • Güçlü bir siyasi sahiplenme ile bilgi ve iletişim teknolojileri stratejik bir sektör olarak kabul edilmeli ve bütüncül politikalar ile desteklenmelidir.
  • Sektörümüzdeki çok yüksek olan vergi yükünün özellikle yazılım, servis ve telekom hizmetlerinde azaltılması gereklidir.
  • Kamunun itici bir güç oluşturabilmesi için Kamu sektörü, özel sektörle rekabet içinde olmak yerine, hem altyapı yatırımlarının koordinasyonu, hem de bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıcısı olarak önemli bir rol üstlenmelidir. Şeffaf ve rekabetçi piyasa şartları sağlanmalıdır. Kamu ihale kanunu revize edilmeli. BITS’e özel sartlar gözardı edilmemelidir.
  • AR-GE ve girişimciliğin desteklenmesinin önemine inanıyoruz.. Bu doğrultuda ARGE kanununda 50 kişilik arge personel sınırının azaltılmasını arzu ediyoruz.. Arge teşvik desteklerinin devamını ve Girişim sermayesi oluşumlarının desteklenmesini istiyoruz.

Benim karşı notlarımı da aşağıda bulabilirsiniz:

  • O 1.6 çarpan etkisi bir efsane. Nasıl ve ne verilerle hesaplandığını asla bilemedik. Umarım doğrudur. Değilse ülke olarak belimizi bağladığımız bu veri hepimizi patlatacak
  • Bu açıklamaları bilişimden kazanan şirketlerin hayata geçirdiği TÜBİSAD başkanının söylemesi çok hoş kaçmıyor. Yani “bilişime daha fazla para harcasak” diye başlayan cümleleri bunların ekipmanlarını ve yazılımlarını satanlar söylememeli. Yüzde 100 doğru da olsa inandırıcı olmuyor.
  • ArGe için o 50 elemanın azaltılması konusu beni o kadar geriyor ki… ArGe teşvilerinin verilmesinin sebebi gerçekten bir şey geliştirebilen insanların ortaya çıkarılması. Bunların da teknoparklar içinde olması kullanıcılarının birbiriyle etkileşime girmesi isteği. Ama biz onları ayrı ayrı apartman dairelerine hapsettikten sonra bir de üstüne 3-5 kişiyle de olsa teşvik verelim dersek bunun yaratacağı sosyal kirlenmenin önüne geçemeyebiliriz. Şimdi bile alakasız şirketlerin teknoparklarda vergi vermeden oturması sinirimizi bozuyor zaten…