Robotik ameliyatlar sağlık veriyor

Da Vinci robotu ile hayatımıza giren robotik cerrahi ameliyatları çocukluk çağı kalp hastalıklarının tedavisinde de çok başarılı sonuçlar veriyor. Göğüs kemiğini açmadan gerçekleştirilen ameliyatlarla çocuklar hem büyük bir ameliyat geçirme travmasından kurtuluyor hem de vücudunda büyük ameliyat izleri taşımadığı için ileride yaşayacağı kozmetik nedenli sorunlara maruz kalmıyor. Ülkemizde de kalp ameliyatlarında sıklıkla tercih edilmeye başlanan robotik ameliyatların hem hasta konforu hem de özellikle çocuk vakalardaki olumlu sonuçları nedeniyle pek çok avantajı olduğuna değinen İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Robotik Kalp Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır, “Küçük bir kesiden göğüs kafesini açmadan gerçekleştirilen ameliyatlar sayesinde hasta daha hızlı sürede daha az ağrı ile iyileşiyor. Ayrıca ameliyat izi kalmıyor. Özellikle çocuk hastalarda çok avantajlı. Çocuk, okul hayatına da kısa sürede dönüyor” dedi. 14 yaşında geçirdiği robotik kalp ameliyatı ile sağlığına kavuşan Tuğçe Akşahin (17), bir hafta içinde normal hayatına döndüğünü ve okuldan uzun süre uzak kalmayarak eğitiminin de olumsuz etkilenmediğini söyledi.

Robotik kalp cerrahisi en sık koroner kalp hastalıklarında, by-pass cerrahisinde kullanılıyor. Bir veya iki damara robotik cerrahi ile by-pass yapmak mümkün. Robotik Kalp Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır, “Bu alanda üç farklı robot versiyonu geliştirildi. Günümüzde en çok Da Vinci kullanılıyor. Uzaya giden astronotları uzaktan tedavi edebilmek için geliştirildi” diye konuştu. Prof. Dr. Bakır, daha küçük kesilerden büyük kalp ameliyatlarının yapılmasına imkan sağlayan robotik kalp cerrahisinin avantajlarını ise şöyle özetledi: “Neden minimal kesi üzerinde daha çok duruyoruz? Hasta konforu, iyileşme süreci, kozmetik kaygılar, daha az ağrı, yoğun bakımda kalma süresinin bir, hastanede yatış süresinin 3 güne inmesi; hastanın ameliyattan çıkıp aracını kullanarak evine gidebilmesi bu nedenlerin başında geliyor. Ameliyat sırasında alanı 20 kat büyüterek üç boyutlu görüyoruz. Hata yapma şansını azaltıyor bu. Hastanede kalış süresinin ve hastane enfeksiyonunun azalması sağlık maliyetini de düşürüyor. 1 hafta 10 gün yerine 3 günde bir hasta taburcu edebiliyorsunuz. Psikolojik etkisi çok önemli. Büyük ameliyat geçirmiş gibi hissetmiyor hasta. Ameliyatı unutuyor.”

Prof. Dr. İhsan Bakır, Robotik kalp cerrahisinin mitral kapak tamiri ve değişimi, triküspit kapağın tamiri ve değişimi, sol ve sağ kulakçıklar arasındaki ASD denilen doğuştan bulunan kalp deliğinin kapatılması, kalpte yerleşmiş tümörlerin çıkarılması için çok rahat kullanılabildiğini belirtti. Robotik cerrahi asıl harikaları mitral kapak tamirinde yaratıyor. Erişkin ve 40 kilonun üzerindeki çocuk ASD (atriyal septal defekt-kalpte delik) ve uygun vakalarda da VSD (ventrikler septal defekt-kalpte delik)  için kullanılabiliyor.

17 yaşındaki Anadolu Lisesi öğrencisi Tuğçe Akşahin de bu hastalardan biri. Tuğçe, 14 yaşına gelene dek kalp hastası olduğunu bilmiyordu. ‘Okullarda online kalp taraması’ projesi sayesinde kalp hastası olduğu tesadüfen ortaya çıktı. Okul taramalarını gerçekleştiren hastaneye muayeneye giden Tuğçe’ye EKO çekildi, çeşitli tahliller yapıldı. Tuğçe’nin aslında hayati risk taşıyan bir kalp hastalığı vardı. Kalbinde hem bir santimetre büyüklüğünde Atriyal Septal Defekt (ASD) adı verilen delik, hem de Pulmoner Venöz Dönüş Malformasyonu olarak adlandırılan bir damar bozukluğu ile doğmuştu. Ailesi 4-5 hastane dolaştı ve büyük bir kalp ameliyatı geçirmesi gerektiği söylendi. Ameliyata alınmasına bir hafta kala yine rastlantı sonucu robotik cerrahi ile çok daha kolay bir şekilde tedavi olabileceği ortaya çıktı. Akşahin ailesi, açık kalp ameliyatından son anda vazgeçip kızlarının sağlığını Prof. Dr. İhsan Bakır’a emanet etti. Tuğçe, 14 Temmuz 2016’da ameliyat oldu; sadece 1,5 santimlik kesilerle, “göğüs kemiği açılmadan”, Da Vinci robotuyla yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu. Prof. Dr. Bakır, “Tuğçe’de doğuştan iki anomali birden vardı ve bu çok nadir görülür. Robotik cerrahi için kilosu uygundu. 40 kilonun üzerindeki çocuklarda robotik cerrahi yapabiliyoruz. O yıllar için robotla ameliyat edilen dünyadaki 30-40 vakadan biridir Tuğçe” dedi.

Tuğçe’nin bebekliğinde çok sık hastalandığını anlatan baba Mahmut Akşahin, süreci şu sözlerle özetledi: “Yıllarca boş yere enfeksiyon ve alerji tedavisi gördü. Hastalığı ortaya çıkınca gittiğimiz her doktor açık kalp ameliyatı önerdi. İhsan Hoca robotla ameliyat olabileceğini söyleyince çok şaşırdık. O ana kadar robotla kalp ameliyatı yapıldığını hiç duymamıştık. Nitekim Tuğçe birkaç hafta sonra robotik kalp ameliyatı geçirdi, 4-5 gün hastanede yattı ve 1 hafta içinde de normal hayatına geri döndü.” Tuğçe şimdi çok mutlu, okul başarısı da artmış çünkü sık sık hastalanmıyor hiç ilaç kullanmıyor ve egzersiz aktivitelerinde artık zorlanmıyor. Üstelik Anadolu Lisesi’ni kazanmış ve tıp okumak istiyor. Beyin cerrahı olmayı planladığını anlatan Tuğçe Akşahin, “En çok da göğsümde büyük bir ameliyat izinin olmamasına seviniyorum. Hiç kalp ameliyatı geçirmiş gibi hissetmiyorum” diye konuştu.

Robotik kalp cerrahisinin çocuk hastalarda da uygun vakalarda rahatlıkla kullanılabildiğine değinen Prof. Dr. İhsan Bakır ise şu uyarılarda bulundu: “Pulmoner venöz dönüş anomalilerinde damarın açıldığı yer çok önemli. Pekçok cerrah açık ameliyat tercih eder. Hem ASD hem de bu anomalinin birlikte görüldüğü bir vakada robotik cerrahi de çok yapılan bir şey değildir aslında. Ama ben robotta 20 kat büyüterek milimetrik çalışmanın avantajını kullandım Tuğçe’de. Deliği kapatırken ters açılan damarı da olması gereken yere yani sol kulakçığa yönlendirdik. Kalbin içinde kalbin kendi dokusunu kullanarak robotla bir tünel oluşturduk. Çok dar alanda çok hassas bir iş yapıldı. Çocuk sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsa, nefes darlığı çarpıntı, sık astım alerji atakları varsa mutlaka kalp hastalıkları açısından da değerlendirilmeli. Çoğu zaman astım alerji sanılarak kaçırılıyor bu vakalar ve çocuklar gereksiz ilaç yükü altında kalıyor.”

Prof. Dr. İhsan Bakır, her kalp hastasına robotik cerrahinin uygun olmayabileceğinin altını çizerek sözlerini şöyle noktaladı: “By-pass’da tek damara robotik cerrahi yapılabiliyor ama diğer damarlara eğer gerekiyorsa ya açık cerrahi ya da eşzamanlı hibrit girişim dediğimiz bir veya iki damara robotik by-pass, diğer iki damara stent işlemi uygulayabiliyoruz. Robotik kalp ameliyatları, yara iyileşmesi daha hızlı olduğu için diyabet hastaları açısından da avantajlı. Ancak diyabet hastalarında bir damarın birkaç yerinde problem olabilir. Çünkü bu kişilerde genellikle yaygın bir damar hastalığı söz konusu. Bir damarın birkaç yerine robotla by-pass yapmak çok ideal olmayabilir. O zaman belki açık cerrahi düşünülebilir. Aynı anda 5 damarına müdahale edilmesi gereken bir hastada da robotik cerrahi doğru bir seçenek değil. Ayrıca daha önceden geçirilmiş bir akciğer hastalığı, akciğerin bulunduğu göğüs boşluğunda yapışıklıklar veya kalp zarında yapışıklıklar varsa, robotik cerrahi uygulanmamalı.”