Kısaca haliyle bu yazı, bir insanın teknolojiden ne kadar anlamadığının ve çevresinde ne denli kötü niyetli insanların bulunabileceğinin göstergesidir.
Reha Muhtar bir yazı yazmış. Br iPhone almış. Reha Muhtar’ın sim kartında pin koruması var. Reha Muhtar pin korumasını iPhone’un genel koruması zannetmiş ve telefona kimsenin erişemeyeceğini düşünmüş. Oysa iPhone, içinde sim kart olmasa da kullanılabilmesi için bütün diğer akıllı telefonlar gibi açılabiliyor. Rehpa Muhtar sanmış ki pin kod girmediğiniz zaman açılmayacak telefon. Evet böle bir dünya vardı ama 2005 yılından sonra öyle bir telefon çıkmadı.
Reha Muhtar bunu rezalet olarak adlandırıyor. İnsanların bunu bilmemesinin normal olduğunu söylüyor. Niye kimsenin bu konuda kendisini uyarmadığından dem vuruyor. Şimdi onun yazısından birkaç küçük başlığı çıkararak aslında kimin ne kadar acayip olduğunu ortaya koyalım sevgili teknoloji severler…
- Reha Muhtar’ın telefonu kilitlenmediği için 35’e yakın resmin telefonundan yok olması onun çevresinde ciddi manyak kitlenin olduğunun en önemli göstergesi. Bu kitle Reha Muhtar telefonuna erişemezken gelerek telefonu açıyor, içindeki resimleri silip kaçıyorlar. Normal bir insan bunu yapmaz, Reha Muhtar’ın çevresindekiler gerçekten çok kötüler.
- Reha Muhtar muhtemelen iPhone 8 gibi özel bir telefon kullanıyor. Çünkü mail kutusundaki mailler değil, mail kutusundaki resimler var. Ve kayboluyorlar. Büyük bir teknoloji. Sanırım sadece köşe yazarlarına veriylorlar bunu.
- Muhtar, iPhone’u şarj etmek için odasında bırakıyor, odasının kapısı kilitli. iPhone’u kapatıyor odasının kilitliyor. Kilitlediğini nereden anlıyoruz? Çünkü sonradan telefonunu getirmesini söylediği kıza anahtarı veriyor. Birinin odasına girip iPhone’u açtığını anlayınca iPhone’a sinirleniyor. Asla birinin nasın kilitli odasına girebildiğini sorgulamak gelmiyor aklına. Müthiş!
- Reha Muhtar sim kartı şifresinin bütün telefon varlığını koruyabileceğini düşünüyor. Eğer sim şifresini girmediyse tüm hayatını güvende zannediyor. “Bugün evin kapısını kapatmadım ama neyse ki sim kartım kilitli…” Veya şöyle: “Paraları açıkta bıraktım ama ne olacak canım sim kartım kilitli”
- Turkcell’i araması da apayrı bir komedi. Size ait olan telefon olduğundan bunu Turkcell çözer mantığının hastasıyım. Telefonla ilgili her şeyi Turkcell’e soralım: “Turkcell bu telefonu burnuma soktum çıkaramıyorum, niye böyle çabuk yardım et bana…” “Turkcell bu telefonda engri börds oynuyorum ama bir türlü bu kademeyi geçemiyorum bu ne rezalet?”
- Son olarak böylesi şeyleri yaşamamak için iPhone’u hayatınızdan bütünüyle çıkarın demiş. Bence illa hayatından bir şey çıkaracaksa manyak gibi iPhone’unu karıştırıp oradan resim silen çevresini hayatından çıkarsın. Nasıl rahat ediyor anlamadım. Maazallah iPhone’a girip resim silen adamlar Reha beyi uyurken yakalasalar neler yapmaz…
Toplumda kanaat önderi olarak duracaksanız teknoloji konusunda yazmadan önce allahaşkına bir iki bilen adama danışın. “Acı var mı acı” derken rezil olmazsınız ama bu yazıyla gerçekten olursunuz…