Recep Tayyip Erdoğan iPhone 8 kullanıyor

Gazeteciler arasında kimsenin konuşmak istemediği bir konu. Firmaların içinde bulunmaktan nefret edeceği bir konu. Halkın bütün konular bitsin bunu tartışalım dediği konu: Şirketler gazetecilere cep teelfonu veriyormuş, bu ne kötü bir şeymiş…

Bu konu böyle kolayca konuşulmazdı ama kendini teknoloji gurusu sanan ve ilan eden Cengiz Semercioğlu, Samsung’dan telefon alıp “lan ne güzelmiş daha da gelmem bu iPhone’a” deyince açıldı. Aman efendim gazeteci telefon alır mıymış, aman efendim hediye gelir miymiş…

Öncelikle işin teknoloji muhabirleri için bir pomemik konusu olmadığını olanca açıklığıyla ifade edelim. Çünkü teknolojiyle ilgili gerçek gazetecilerin elinden bu tip telefonlar kiloyla geçer. Gazeteciler bu ürünü alır, kurcalar, mıncıklar, orasına fiş sokar burasına data kartı sokar. Sonunda size bir takım verilerle gelirler. Derler ki eğer şunu yapmak istiyorsanız bu telefonu almayın, bu işte kullanmak istiyorsanız bunu kaçırmayın.

Eğer bir gazeteci “süper lan bu telefon” derse o gazeteci gerçekten bir acayiptir. Çünkü insanlar size telefon kötü ya da süper olup olmadığını sormaz. Okurlar telefonların neresinin iyi neresinin kötü olduğunu merak ederler.

Gerçek teknoloji gazetecileri için bu verilen telefonlar hediye değil iştir. O kadar çok insan onlara o kadar çok şey sorarlar ki telefonlarla ilgili ve cevap verirken o gazetecilerin sesi titrer yanılırlarsa o kadar çok küfür yerler ki okurdan… Bir gazeteci için yeni bir telefonu kutusundan çıkarmak gerçekten külfettir. Kaldı ki eğer yılda bir tane telefon geliyorsa bu bir hediyedir. Ama ayda üç tane geliyorsa kesinlikle sıkıcıdır.

Bir de şu vardır: Eleştiren insanların tıynetini bilmem ama gazetecilerin çoğu kendilerini bir cep telefonu için satmazlar. Teknoloi okuru dediğiniz insanlar, spor ya da politika okuru gibi ne söylerseniz inanan, kaşlarınız çatık konuşunca bir şey söylüyorsunuz zanneden bir kitle değildir. Sizin dediğinize inanmaz, kendi de araştırır. Sizin vardığınız sonuçlar onlar çin Allah kelamı değildir. Eğer sizin saçmaladığınızı düşünürse bir daha sizi okumaz olur biter. Eğer bir yazar kitlesini kaybederse geriye hiçbir şey kalmaz. Dolayısıyla bir teknoloji yazarına hediyeyle bir şey yazdıracaksanız önümüzdeki çalışacağı yılları karşılayacak bir hediye vermelisiniz.

Kaldı ki eğer Cengiz Semercioğlu ve Samsung ilişkisi tartışacaksanız şunu sorun: Kuzum o niçin ve hangi kalitesiyle olimpiyat meşalesi taşıdı?

Genelde teknoloji firmalarının yeni trendi magazin yazan kankileri yurt dışına çıkarmak ve onlara teknoloji yazısı yazdırmak. Çünkü onlar “iyi diyorsun da müdür bunun işletim sistemi bunu kaldırmaz ki” gibi kıl tüy sorular sormaz, ne bülteni verirseniz onu yazarlar.

Bunu böyle deyip konuyu kapatacağımı zannedenler beni tanımıyor demektir…

Gelelim esas hediye alan gazetecilere: Gazetecilerin aldığı hediyeleri tartışacaksak mesela TOKİ’nini gazetecilere uygun fiyatlara ev vermesinden bahsedelim. Zira bu evlerin her biri 250 ila 750 arasında telefona denk düşer. Ama bu herkese normal gelir kimse sesini çıkarmaz. Veya kandırıkçı yazıları daha iyi yazdığı için bir gazetenin köşe yazarı hatta genel yayın yönetmeni olan abiler… Bunlar telefon övmez telefonla konuşanları överler. Onlar işin baştakinin ne söylediği önemlidir, gerisi yalandır.

Eğer bir teknoloji muhabiri, bir politika muhabiri kadar yönlendirilseydi haber başlıkları şöyle olurdu:

Esed Nokia’da yaşanan finansal krizin sorumluluğunu üstlendi…

Sivas’ta insanlar şarjda unutulan cihazların erimesi yüzünden yanmış.

iPhone bugünlere Barack Obama sayesinde geldi, Steve ne öğrendiyse ondan öğrenmiş.

Recep Tayyip Erdoğan evinde iPhone 8 kullanıyor.

Son başlık çok güzel oldu. Bu iyi para eder, durun bunu yazının başlığında kullanayım…