MOBİLSİAD ile vergi ve reklam üstüne

mobiladMOBİLSİAD gündemimize yeni gelmiş bir dernek. Yeni ama gümbür gümbür geldiğini söylemek yanlış olmaz. Bir süredir özellikle mobil reklamlar konusunda onlarla konuştuklarımzı sizlere aktarıyordum. Türk mobil dünyası “bi yerlere” savaş açtı ve MOBİLSİAD ile mobil reklam üstüne yazıları muhtemelen aramızda süregelen ve giderek ısınan diyalog konusunda sizlere fikirler verecektir.

Kemer Alkin ile sonunda yapma fırsatı bulduğumuz kısa görüşmenin ardından, MOBİLSİAD ile ilk diyalog kurduğumuz günden bu yana kurumun kendini daha iyi ifade ettiğini veya farklı bir bakış açısı seçtiğini gördüm. Bazı konulara daha net bir şekilde eğilip onları bizlerle p;aylaşmak istedikleri ortaya çıktı. Sadece toplantının sonunda ilk disiplin kaybolduktan sonra eski defterleri açtık. Onlarda da yaşanan gelişmeleri sizlerle paylaşacağım.

Kerem Alkin bir eleştiriyle başladı söze: “Akıllı cihazların gelişimine bağlı olarak katma değerli servislerin dünyada çok büyük bir hacimsel genişleme yaşanıyor, ancak Türkiye buna ayak uyduramıyor…” Bunun en önemli nedenlerinden birinin katma değerli servislere uygulanan yüksek vergi olduğuna işaret eden Alkin, üretilen katma değerin neredeyse yüzde 80’e yakınının vergiler ve GSM operatörlerine giden pay olduğunu işaret etti. Şu andaki vergi yapısıyla üretilen 100 birimlik katma değerin sadece 17.5 birimi teknoloji KOBİ’lerine kalıyor. Bunun hesabının nasıl yapıldığını sizinle paylaşalım. Şu anda devlet ÖİV olsun, KDV olsun, düzenli vergiler olsun toplamda gelirin yüzde 65(ine el koyuyor. Tabii ki bu paradan bir de operatör paylaşım istiyor. Yüzde 50-50 paylaştıkları zaman yüzde 17.5 ile mutlu olmaya çalışıyor servis sağlayıcı. Onların beyin kıvrımlarından çıkan elektrik yeteneksizlerin yarattığı bütçe açığını kapatıyor, operatörlere katkı sağlıyor, kullanıcıların yazılım ihtiyacını karşılıyor.

10 lira üstünden sadece 2 lira kazanabilmek için yaptığı çalışmalar doğal olarak katma değerli servisler üretenlerin morallerini sıfırlıyor. Bu yüzden de Türkiye’de hizmet üretmeye çalışmak yerine Apple ve Android gibi platformlara uygulama geliştirseler, sıfıra yakın bir vergi oranıyla çok ciddi paralar kazanıyorlar. Parayı Türkiye’ye getirmedikleri sürece vergi de vermiyorlar. Bazı şirketler bu yüzden yurt dışında şirketler açarak orada maaş veriyorlar. Bunun suçunu da bu şirketlere yüklemek yanlış: Kapitalist sistem, paranın önünü kesmeye çalışanlara daima güzel dersler veriyor. Paraya gem vurmak çok zor bugünün küresel dünyasında…

Peki yapılan ne? Büyük saçmalık: Özel İletişim Vergisi dediğimiz, depremin yaralarını birkaç seneliğine sarmak için konan garabet vergi konuşmayı kapsıyor normal şartlarda. Katma değerli hizmetlerin hemen hiçbirinin içinde ses yok. O zaman neden ÖİV alıyoruz? Bunun cevabı da yok. Devlet Türkiye’de yazılım konsunda adım atıyoruz destek oluyoruz diyor. Oysa gölge etmese, sadece olayları kendi akışına bıraksa hem Türkiye ciddi bir yazılım becerisine kavuşacak hem de devlet oluşacak daha yüksek hacimden daha çok vergi almaya başlayacak.

Ve reklam

Tüketici haklarının korunması konusunda Derneğin yaptığı çalışmalara da değinen Alkin, katma değerli servisler konusunda maksimum tüketici memnuniyeti adına önemli mesafe kat ettiklerini belirtti. Alkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde Ekim 2010’da başlatılan, bugün ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ile devam ettirilen işbirliği çerçevesinde, Bakanlığa gelen ve Derneğe yönlendirilen toplam 12 şikayetin tümünü tüketici lehine sonuçlandırdıklarını ifade etti. Alkin ayrıca, yine tüketicileri mobil servis kullanımı konusunda bilinçlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla oluşturulan “Mobil Tüketici Bilgilendirme Platformu” (www.mobiltuketici.com) üzerinden katma değerli servislerin kullanımı konusunda bilgi hizmeti vermeyi ve tüketicilerden gelen olumlu/olumsuz eleştirileri yönetmeyi sürdürdüklerini, bu platform üzerinden Derneğe iletilen 22 şikayetin tümünün üyelere iletilerek, çözümlenmesinin sağlandığını söyledi.

İngiltere başta olmak üzere Dünya’daki örneklerinden hareketle kamu otoritesinin Derneklerine katma değerli servislere yönelik denetleme yetkisi vermesi halinde, tüketici memnuniyetini maksimize edecek tüm kurguyu hayata geçirmeye hazır olduklarını belirten Kerem Alkin, bu konuda gereken resmi talebi de yaptıklarını ve bu denetleme yetkisinin verilmesi halinde kısa süre içerisinde en etkili alt yapıyı kurmaya hazır olduklarnıı ifade etti.

Ama burada eski söylediklerimizden vazgeçmiş değilim: Ben halen bana gereksiz reklam gelmesindense birilerinin daha az para kazanmasını yeğlerim. Bu devlet bana gereksiz reklam atan kuaförün, otomobil yedek parçacısının ve mobil operatörün önünü kesmeli. Bunun için onlara ciddi cezalar vermeli. MOBİLSİAD diyor ki eğer SMS gönderimi yapan şirketler köşeye sıkıştırılırsa bu sefer aynı SMS’leri Bulgaristan’dan da alabiliriz. Zaten şu anda o ülkelerden saçma sapan mesajlar ve aramalar geliyor. Kaldı ki devletin vereceği yetkiyle operatörler dışarıdan gelen bu saçma mesajların önüne geçebilir, onları engelleyebilir.

Bana şu andaki mevcut düzende operatörler ve servis sağlayıcıların öyle ya da böyle para kazandığı, bu mazancın da kullanıcı mutluluğuna rağmen elde tutulması isteniyormuş gibi geliyor. Eğer şu anda ciddi çalışmalar yapılır ve kullanıcıları mutlu eden, karşılığı verilen reklamlar sağlanırsa herkes bundan mutlu olabilir. Kazanç da aynı oranda artar.

Şu anda SMS ile reklam gerçekten diğerlerine kıyasla çok daha ucuza geliyor. Niye ucuza geliyor? Çünkü istemeyenlere de SMS atılıyor, kullanıcıların SMS almak istemeleri için çeşitli hediyeler sağlanmasına gerek bırakılmıyor. Siz bankanızdan SMS almak istediğinizde izinli SMS veri tabanına kayıt oluyorsunuz. Ondan sonra da size SMS atmayan ne ayakkabıcı kalıyor ne de otomotiv firması…

MOBİLSİAD yetkililerinin de çok güzel belirttiği gibi artık bu çakal SMS’lerden geri dönüş oldukça azaldı. Ama küfür katsayısının düştüğünü düşünmüyorum. Bu tarzda SMS’i hayata geçirenlerin her allahın günü kulakları ölesiye çınlıyor.

Size bu satırları yazarken D-Smart’tan bir yetkili yine bana birşeyler satmaya çalıştı. Telefonumu nereden bulduğunu sorunca önümüzde belirdi dedi. Bu gerizekalılığın önünü devlet kesmeli. Yoksa ben mümkün olan en üst oktavdan hakaretlerle hapse girme pahasına önünü keseceğim…