İnternet siteleri nasıl özgür basın olur – 3

İnternet siteleri nasıl özgür basın olur sorunsalını incelediğimiz yazı dizinin ilk yazısında özgür basının ne olduğuna baktık. İkinci yazıda internet basının iyi ve kötü taraflarını masaya yatırdık. Üçüncü yazıda bizim çözüm önerilerimizi sizlerle ve eğer bu işi gerçekten çözmek istiyorlarsa devlet yetkilileriyle paylaşacağız.

Eğer internet basınını bağımsız kılmak istiyorsak onu haber dışındaki kafa karıştırıcı unsurlardan arındırmamız lazım. Gazeteci sadece işine odaklanmalı. Eğer bir sarı basın kartı verilecekse bu sarı basın kartının bir amacı olmalı. Kartın içi dolu olmalı. Bunun basının kullandığı sarı basın kartı değil, farklı özelliğe sahip bir yapısı olmalı. Çünkü internetçiler hem gazeteci hem patron kişiliğe sahip insanlar… En azından öyle olmalılar.

Mesela sarı basın kartı internet gazetecilerini idari bir takım sorunlardan kurtarmalı. Örneğin bu insanlar madem teknik bir kişiliğe sahip, muhasebesini internet üstünden yürütmeli. Devlet sarı basın kartını bu alanda bir güven unsuru olarak kullanmalı. Sarı basın kartının devlet nezdinde kabul edilir bir elektronik imza kişiliği olmalı.

Mesela sarı basın kartı çok fazla idari sorun çıkarmadan bir şahıs şirketi gibi işlemeli.  Bu gazeteciler şirket kurmak için kendini paralamamalı. Fatura kesebilmeli, bu işler için kendini paralamamalı…

Yine bu sarı basın kartı gazetecilerin normal yaşam standardını sağlama yönünde vergi avantajı sağlamalı. Örneğin aylık 1.500 _ 3.000 TL bir gazetecinin sağlıklı haber yapmasını kolaylaştırıyorsa yıllık 18 – 36 bin lira gibi bir bedel için devlet internet gazetecilerinden vergi ve KDV almamalı. Üstüne çıkıldığında yine vergilendirme yapılır çünkü artık gazeteci kendini kurtarmış ve insani standartları yakalamış demektir. Rakam ve oranlar tartışılabilir ama devletimizin bu yönergeyi kaçırmaması lazım.

Sarı basın kartının devlet nezdinde haber anlamında bir takım artıları olmalı. Örneğin basın kartına sahip kişiler devlete haber için gittiğinde sıradan vatandaşın bilgi edinme hakkına cevap verme süresi 15 günse bu gazeteciler için bir haftalık süre konmalı. Devletin kayıtları farklı elektronik ortamlardan bu gazetecilerin elektronik imzasına açık olmalı.

Sarı basın kartıyla gazeteciler devletten danışmanlık alabilmeli. Her gazetecinin her kural ve kanunu bilmesine fiilen imkan yok. Bu basın kartını kullanarak fikri haklar ve kanunlar konusunda yardım ve destek alabilmeliler devletin bu işe özel kurulmuş yapılarından… Böylece kanunların daha iyi takip edildiği bir basın ortamı kurulmuş olacaktır.

Sarı basın kartı işin magazinsel tarafı. 3G bağlantısını görüntülü görüşmeyle anlatmak gibi bir şey. Sarı basın kartıyla interneti özgür basın haline getirmek fiilen imkansız.

Özgürlük devlet tarafından bahşedilen bir kavram değildir. İnsanlar özgür doğar, yaşar ve ölürler. Devlet bu özgürlüğü sürdürülebilir kılacak şartları sağlamakla yükümlüdür. Bu, tartışmaya açık bir söylem değildir.

Ama en klasik söylemiyle özgürlük demek herkesin her istediğini yapabilmesi anlamına da gelmemektedir. Elbette kurallar olacak ve basından bu kurallara uyması istenecektir. Ama kurallar takdir hakkına açık kapı bırakmayacak şekilde düzenlenecektir. Örneğin siyasi yazılar yazan bir site, memenin poponun veya maymunlar arasındaki seks içeriği arasında gidip gelen muğlaklıkta porno kanun saçmalığı yüzünden kapatılmamalıdır. Yönetimlerin sıkça başvurduğu kişisel haklara saldırı, gizli bilgilerin ifşa edilmesi gibi konular etkin bir biçimde tanımlanmalıdır. Gazetecilere bunun eğitimleri ciddi biçimde verilmelidir.

İktidar kim olursa olsun kendi görüşüne uygun olmadığı için bir basın organını kapatmamalı, gazeteciyi suçlama dahi yapmadan aylarca içeride tutmamalıdır. Gerçek gazeteci ve basın özgürlüğünün esas ihtiyacı budur.

Gazetelerin ticari işletmeler olduğu düşünülecek olunursa bu yayınların günlük bazda bile kapanması inanılmaz derecede zarar görmelerine neden olur. Eğer bu konuda bir yanlışlık yapılırsa devlet bunu tazmin etmelidir. Bunun için de yoğurdu üfleyerek yemelidir. Bunu ne zaman devlet kademelerine iletsem sopa yiyorum ama doğrusu bence budur.

AB ülkelerinde gelişmiş bir yöntem var: Sinema televizyondan zarar gördüğü için reklamlardan belli oranlarda sinemaya kaynak aktarılmaktadır. Bu sistem internet için de formüle edilmelidir. Mesela Anadolu Ajansı devletin kurumudur. Özerktir, tarafsız ve bağımsızdır. Bu kurum belli seviyenin altındaki sitelere destek olmak amacıyla haberlerini belli olgunluğa gelinceye kadar ücretsiz olarak verebilir. Bunun sponsorluğunu gazete ve televizyonlara reklam veren büyük şirketler yapabilirler. Ajanslardan gelen haberler bu sitelerin ilk teker dönme sinerjisinde destek olabilir.

Devlet bu siteleri yaşatmakla yükümlü olmalıdır. Bu iş devletin sosyal projelerinden biri olmalıdır. Ancak site seçimi sayfaları yeşil olan, içinde iktidarı sevip sayan yazılar bulunan yayınlardan yapılmamalıdır. Belli ve açık somut kriterleri olmalıdır. Günlük girilen haber sayıları, haber kullanımları, siteye girip çıkan kullanıcı takibi, sitenin yarattığı bahis, özgün haber sayısı önemli ve somut kriterlerin başında gelir. Bunlardan yola çıkarak kural üretilebilir.

Konuyla ilgili sizlerden gelen önerileri de yorumlayarak yine sizlerle paylaşmak isterim. Daha kanuni öneriler daha sonra gelecek.