Milliyet Dış Haberler Servisi bizim bundan iki ay önce kaynağından alarak yazdığımız yazıyı keşfederek İran’a helal internet geliyor haberi yapmış. Çünkü onlar İran Haber Ajansı’nı değil, Wall Street Journal’ı takip ediyorlar.
İran İletişim Bakanı Reza Bagheri şubat ayında, ülkenin yüzde 60’ının çok yakında dünyanın geri kalanından ayrı bir internet ağı kullanmaya başlayacağını, iki yıl içinde bunun tüm ülkeye yayılacağını söylemişti. Cumhurbaşkanı yardımcısı ve Türkiye Özel Temsilcisi olan Ali Ağa Muhammedi ise bu hafta ulusal internetin “Müslümanların daha etik ve ahlaki bir seviyede olmasını sağlayacak tamamen helal bir ağ” olacağını belirtti. Muhammedi, ‘helal internetin’ önce normal internetle bir arada olacağını, daha sonra tüm İran’ın sadece bu interneti kullanacağını söyledi. Bankaların, büyük şirketlerin ve bakanların normal ağa erişimi devam edecek. Aynı zamanda İran birkaç ay içinde Microsoft’un Windows’unun yerini alacak kendi işletim sistemini çıkaracak, tüm bilgisayarlarda bu kullanılacak.
Haberin bu noktaya kadarki unsurlarına bakıldığında Türkiye ile enteresan benzerlikler çıkıyor karşımıza. Teknoloji bakımından Avrupa ile yarışırken sansür konusunda İran’ı ezmiş durumdayız. Zira İran, 1990’larda Ortadoğu’da interneti kullanmaya başlayan ilk Müslüman ülke olmuştu. Bölgede ise İsrail’in ardından ikinciydi. Bugün 100 kişiden 11’inin internet kullandığı ülkede 15 bin’den fazla site yasaklandı. Oysa bizde bu rakam evlerde 60 bini, internet kafelerde ise 1 milyonu aşmış durumda.
İran’a özgü internet fikri ise 2005 yılında Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanı olması ile gündeme geldi. 2008 yılında altyapı çalışmaları için 1 milyar dolar bütçe ayrıldı. Ulusal internet uygulamaları Myanmar ve Küba’da bulunuyor, Kuzey Kore ise benzer bir sistem hazırlıyor. Küba’da turistler ve yerli halk için iki ayrı internet ağı bulunuyor.