Ekşi Sözlük’ün sahibinden sözlükçülere eleştiri okları

Ekşi Sözlük’ün aslında gerçekten varolmadığı düşünülen, şehir efsanesi tadındaki sahibi… Yakından gördüm, yan yana oturdum, yemek yedik içtik. Yaşadıklarına kıyasla çok sakin bir adam. Olan bitenlere karşı bir şey yapmaya çalışıyor ama ne kadar takdir görüyor onu siz takdir edin. O sakinliğinin üstüne patlamış. Çıldırmış. Yazmış. Aynen aktarıyorum. İnsan arkasından gelen olmayınca çok sinirleniyor, ama uğruna çalıştığı insanlardan sopa yiyince deli oluyor. Ne paraymış o Ekşi Sözlük’ün kazandığı ki ona bu kadar sokulmaya çalışılıyor. Ne paraymış o bazı sözlükçülerin ona kazandırdığı ki bunun hesabını soruyorlar… Yazık.

 

aziz ve muhterem eksi sozluk cemaati,

oncelikle son iki gundur gelen elestirileri, eylemleri yakinen takip ediyorum. daha yakindan takip ettigim konular ise hali hazirda sorgu/ifade ile ugrasan yazarlarin meseleleri. simdi uzerindeki temel yanlis anlasilmalari duzeltmek istiyorum. bunlari duzeltebilmem icin once bir tane sacmaligi tekrar duzeltmem lazim:

“kapatilma ihtimalin ortaya cikip kesen tehlikeye girince sansur karsiti leopar, yazarlar tehlikeye girince tiss”

eksi sozluk son 5 yilda 3 kere kapatildi. bakin kapanma ihtimalini geciyorum, gercek anlamda kapatildi. bir tanesi iki ay surdu. o zaman kesem tehlikeye girmedi cunku agzimdan tek kelime cikmadi da “ihtimaller”den mi kesem tehlikeye girdi? yilda uc dort kere savciliga ifade verirken, ataturk’e hakaretten ifadem alinirken kesem tehlikeye girmedi de bir tane “ihtimal”den mi kesem tehlikeye girdi? faks cekip “hakkimdaki her seyi silin” diyen akp milletvekiline “silemeyiz” diye yanit fakslarken kesem icin en iyi olani mi yaptim? hadi bunlari bilmiyor olabilirsiniz tib’in kapatma emri entry’mi (bkz: #23338161) okumadiniz mi? derdimin eksi sozluk’un kapatilmasi degil kurumun sapitmasi oldugu gercekten hic mi anlasilmiyor? yazidan anlasilmiyorsa videosu var: http://video.cnnturk.com/…n-ssgsi-cnn-turke-konustu

daha ayrintili isterseniz ayni gun iki saat sonra ayni gomlekle katildigim tv8’deki programin kaydini bulun izleyin. yok gundemi uc bes takintili tipin yonlendirmeleriyle takip edecekseniz sizin icin umit yok zaten.

burada israrla “benim kapi gibi avukatlarim var bunla rahatca mucadele edebiliyorum ama her sitenin bu lukse sahip olmasi mumkun degil onlarin magduriyeti ne olacak” uzerinden rezilligin esas boyutuna yaptigim vurgu fight club senaryosunu satir satir ezberleyebilen bir kafanin algilayabilecegi bir duzeyde diye umuyordum. degil mi? ben hakkaten ulusal tv’ye cikip “ben neyse ki rahatim diger siteler dusunsun” demis olabilir miyim? ya da site kapatilinca sorun etmeyip kapatilma ihtimalinde ortaligi velveleye veren? oyle manyak?

eksi teknoloji ltd. ve purut avukatlik burosu calisanlarinin 15 mayis 2011 sansure karsi yuruyus‘un bildirim dilekcesi icin kanunen gerekli 7 kisiden 5’ini teskil ettigini, cunku organizasyon ekibinden geri kalan kimsenin cesitli sebeplerden imza atmaktan cekindigini ve kalan 2 boslugu doldurmak icin 1 hafta boyunca gonullu aradigimizi zar zor bulabildigimizi biliyor musunuz?

eksi teknoloji ltd. sti.‘nin bastirdigi binlerce pankartta (kirmizi orta parmaklar ve beyaz uzerine siyahli kirmizili tum yazili pankartlar, bazilarinin fikir ve metinleri bizzat bana ait) eksi sozluk reklami gordunuz mu? hangi pankartlarda kimlerin reklamini gordunuz? sizce kimin reklama/virale ihtiyaci var? nasil kacirdim ben boyle firsatlari bir para kazanma dehasi olarak?

paramin pesinde kosuyor olsam hukumete, devletin kurumuna canli yayinda saydirir miyim? siz ayni benim yaptigimi yapan parasinin derinde baska kimi gordunuz de beni paramin pesinde kosmakla itham ediyorsunuz? hangi akli basinda sermaye sahibi devlete saydirmak gibi manyaklik yapmis da beni bu manyakliktan “prim edecegim”i zannederecek yargiliyorsunuz? prim etmek istesem sansur gibi onemli bir konu icin ayrilan ulusal tv zamanini eksi sozluk polemikleriyle harcasam daha iyi reyting yapmaz miydim? siz bilirsiniz bu reyting islerini. paraysa tek derdim neyi tercih etmeliydim?

siyasi ve sahislara dair girisleri tumden yasaklamis kafasina gore adam ucuran olusumlarin yaninda durup eksi sozluk‘e “baskici ve yasakci” hangi yuzle diyebiliyorsunuz? “adnan oktar hakkinda entry girilebilen tek sozluk” diye sloganla niye tv’ye cikmadik biz? oradan iyi prim yapardik bak.

sansur karsitligimin “sadece kesem tehlikeye girince” devreye girdigini iddia edenlere bu ayni bkz’i dorduncu verisim: (bkz: #19265975). hayir kesemin tehlikeye girmesinden endise etmemden daha dogal bir sey olamaz ama bu konuda “kesesi tehlikeye giren” binlerce sitenin yapmadigi seyleri ben niye yapiyorum? ben niye son 1 yilda turkiye’de davet edildigim yiginla etkinlikte “sansur” anlatiyorum? daha da onemlisi bunlari baska hangi sermaye sahibi yapiyor da bu yaptiklarim size “para icin yapiyor” intibasi uyandirdi? etkinliklerden aldigim plaketleri eritip pirinc fincan yapip satiyorum ama bu paragozluk sayilmaz. ticari kafa.

benim acimdan eksi sozluk‘un turkiye’de internet kulturune kattigi en onemli konu “dogruyu yanlistan ayirdetme sorumlulugunu bilgiyi edinene yikmasi”dir. cunku gercek elestirel bakis bunu gerektirir, dogrusu budur. kimsenin lafiyla gaza gelmeme, kendi suzgeci disinda kimseye takilmama. acikcasi su noktada “para odakli” hareket ettigimi dusunen herkesin suzgeci sinifta kalmistir. isterseniz basa donup tekrar saglamasini yapin.

———

simdi ikinci onemli konu kanzuk’un 7. maddesinin yaygin tefsiri:

“biz msn’iz feysbukuz oglum, yazarlar da ne halleri varsa gorsun”

oncelikle belirteyim, kanzuk’un bu duyuru metnini yollamadan once bastan sona okudum ve 7. madde dahil olmak uzere “bence sorun yok” diye onay verdim. zira soylenen sey su:

“eksi sozluk insanlara bilgi paylasimi ve etkilesimi saglayan ticari bir platformdur. bu tur platformlarin kullanicilarina hukuk destegi taahhudu vermesi mumkun degildir”

bu boyle. bu demek degil ki biz yazarlar “polis geldi napayim?” deyince “siktir lan orospu cocugu geber pezevenk” diyoruz. hatta kanzuk su anda ifadesi alinan yazarlarla benden daha fazla ilgilenmekle mesgul. ben de acikcasi onlarin magduriyetini azaltmak icin son iki gundur calisiyorum.

sunu anlamaniz lazim: eksi sozluk yazarlarina hukuki destek taahhut edemez. bu cok acik ve net. bu pratikte de teoride de bir yigin sebeple imkansiz. gorunen o ki eksi sozluk maasli yazarlari olan bir yayin organi olsaymis daha iyi olacakmis zira genelde sikayetler “tum iyi yazarlar gitti” ve “yazarinin arkasinda durmuyor” ustunde. e ben bunu yapabilmem icin formatimi degistirmem lazim, gazete olmam lazim, dandik yazdigini dusundugumu, benim gorusume uymayani atmam lazim? acikcasi benim onda buldugum deger eksi sozluk’un su anda yarattigi degerden daha fazla degil.

diger onemli bir mesele:

“bu ifadesi alinan yazarlarin akibeti ne olacak?”

bu sorusturma surecinin bir parcasi. henuz ortada bir dava yok, mahkeme yok. benim bizzat yasadigim, avukatsiz donemlerimden benzer bir ornek icin (bkz: ssg’nin yozgatlı polis macerası). gunumuzde ise yilda 3-4 defa savciliga gidip benzer ifadelerden veriyorum.

yargiya sevkedilmis konular uzerine yorum yapamiyoruz ama benim burada gordugum en buyuk risk yazarlarin kimliklerinin dava dosyasina gecmesinden dolayi “anonimliklerini kaybetme” riski. bunu telafi icin eksi sozluk olarak bu sekilde magdur olan tum yazarlara yeni bir hesapla devam etme imkani verecegiz.

simdi daha az onemli meselelere gecelim:

“eksi sozluk bilgileri hukuki mercilerle paylastigini daha onceden soyleyebilirdi ona gore tavir alirdik”

2006’da belirtmisiz (bkz: kisisel bilgiler/#10347863). ama bunu belirtmemis de olabilirdik zira tum sirketlerin ve internet sitelerinin uyguladigi bu prosedurler kanunda zaten yazili. bizimki kamuoyunun lehine bir tekrar olmus.

“sen hukuken sakincasiz buldugun icin beni yanilttin”

durumun oyle olmadigini soylemistik (bkz: gotumuze girebilir/#17633604). ama fatih altayli sakincasiz buldugumuz 400 entry’yi mahkeme karariyla sildirebilmis, hatta kendi lafini “hakaret iceriyor” diye sildirtmis, simdi kazan ölmüş garip mi?

“eksi sozluk yazarlara karsi sorumlulugu geregi en azindan cikabilecek sorunlara dair daha net bir farkindalik yaratabilir, bir hareket baslatabilirdi”

ben acikcasi konuyu götümüze girebilir‘den daha net ve acik izah eden bir ifade bicimi bilmiyorum. ama bu konu uzerinde yazarlarin magduriyetini azaltacak onlemler ve secenekler uzerinde zaten calisiyorduk, calismaya da devam edecegiz.

“sahi bir leopar vardi noldu ona?”

hircinlasti hircinlasti, daha hircinlasmaz dedik, daha da hircinlasti. önünü alamadik.