Cumhurbaşkanı bağışlarından çıkan kişisel güvenlik sorunu

kisisel bilgiTaraf gazetesinden Hüseyin Özay Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında yapılan bağışların listesini çıkarmış. Habere göre 1 milyon 460 bin kişi para yatırmış. Söz konusu kişilerin 300 bini gerçek bağışçılardan oluşurken geri kalan 1 milyondan fazla katılımcının fiktif olduğu ortaya çıkmış. Taraf gazetesi, Ziraat Bankası’nın Halk Bankası ile kurduğu FİNTEK isimli bilişim sisteminin geliştirdiği bir programdan yararlanıldığını söylerken 10 liranın altında bağış yapan 700-800 bin kişiyi tespit etmiş.

Bu işin cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili tarafını bir kenara bırakıyorum. Şunu anlamak istiyorum: Taraf gazetesinin yaptığı bir gazetecilik başarısı olmakla beraber şu soruların cevaplarını ülkemin yönetiminden istiyorum:

  • Nasıl oluyor da bir gazeteci 800 bin kişinin kimlik bilgilerine ve ne kadar bağış yaptığına ulaşabiliyor?
  • Bu bilgilere Taraf gazetesi ulaşabiliyorsa başka kimler ulaşabiliyor?
  • Bu bilgilerin kullanımıyla insanların fişlenmesini, kimi sevip kimi sevmediğinin anlaşılmasını ne engelliyor?
  • Selahattin Demirtaş ya da Ekmeleddin İhsanoğlu’na bağış yapanların fişlenerek (örneğin) işe alımlarının engellenmesi sorununun üstüne kim gidiyor?
  • Ziraat ve Halkbankası’nın kişisel bilgilerinin korunmasından hangi kurum sorumlu?

Bu sorular cevaplanmadan bilgilerin korunmasından kimse bahsetmesin. Cumhurbaşkanı beni nasıl dinlerler demesin. Bu sistemi ve bilgilerini koruyamayan kişi ve kurumlar bir an önce görevden el çektirilmeli…