BİM tuhaf bir iletişimle dün itibarıyla sanal mobil operatörlük kapılarını açtı. Avea’nın altyapısını kullanan BİM, her nedense internet sitesinin hiçbir bölümünde bundan bahsetmediği gibi bir de adım adım Avea kullandığını saklıyor. Çağrı merkezini aradığınızda hangi altyapıyı kullandıklarını öğrenebilmek için oldukça uzun bir diskur dinlemek zorunda kalıyorsunuz.
Sanal Mobil Operatörlük veya yabancı dildeki söyleyişiyle MVNO konusunda Türkiye’de yapılmışları ve yapılabilecekleri daha önce bu linkte bulabileceğiniz yazıda anlatmaya çalışmıştım.
Ancak dikkatlerden kaçan birkaç noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle yapılan iş bir köşe başı market iletişimi değil, GSM sektörü işidir. Bu anlamda GSM tecrübesi olmayan şirketin kendini ve birlikte çalıştığı kurumları geliştirmesinde fayda var.
Ardından anlaşılmaz bir şekilde sanki utanıyormuş gibi Avea ismini saklamaları doğru değil. Bugün Avea üçüncü en kalabalık GSM şirketi olabilir ama gerek Ar-Ge’si gerekse hayata geçirdiği ürün ve hizmetlerle ses getirmiş, saklamaya gerek olmayan bir markadır.karşılaştırdığınızda BİM’den de her alanda kat be kat büyüktür.
Avea’dan sanal mobil operatörlük alan şirketlerin hepsi ve her birinde bir Cell takıntısı var. Baktığınızda Bu şirketlerin tamamı Avea altyapısı alırken isimlerinin sonuna Cell getirmeleri (Kartalcell, Fenercell, Trabzoncell, Bimcell), sanki Avea ismini saklarken Turkcell’e öykünme yapıyorlar çağrışımını getiriyor akıllara. Bir önce söylediğimiz sebepten, bunu kabul ve tasvip etmek mümkün değil.
Tüm dünyada mobil sanal operatörlüğün bazı temel kuralları vardır. Temel kural, BİM’in Avea’nın ulaşamayacağı bir kitleye veya ulaşamayacağı şekillerde hat veya dakika satıyor olmasıdır. Eğer Avea’nın zaten mevcut olan kullanıcı sayısından müşteri alıp BİM müşterisi yapacak olursanız o zaman kurşunları kendi ayağınıza sıkmış olursunuz. Aksi durumda ne olur? Avea’nın sana mobil operatörüne kendi satabileceğinden daha pahalıya vermesi lazım ki kendi müşterisini dahi alıyor olsa bunun üstünden kar elde edebilsin.
Avea da BİM de sektörlerinde benzer bir yapıya sahipler. Daha hesaplı alışveriş arayan müşterilere gidiyorlar. Prestij markası olarak konumlamıyorlar kendilerini. Perakende sektörü uzmanı olmasam da hislerle bu çıkarımı yapmak mümkün. Yani BİM’in Avea’ya yeni bir kullanıcı kitlesi sunması zor görünüyor. O zaman ilk tezimizde belirttiğimiz gibi Avea’nın karını fiyatta aramak lazım ki bu çok yanlış değil: 6 saniyede 1 kontör yani 1 kuruş iletişimi yapan BİM, dakikası 10 kuruş, saati 6 TL’den konuşturuyor. Avea’nın tarifeleriyle karşılaştırdığımızda mevcut yeni nesil tarifelerinin üstünde kalıyor. Çünkü Avea, 6 saniyesi 1 kuruştan konuşarak 200 dakikası 20 liraya gelen paketin içine ekstra olarak 200 megabayt internet ve 2.000 de SMS koymuş.
Dolayısıyla 20 liralık Avea paketini kullanmak BİM’e oranla çok daha ucuza geliyor: BİM’de SMS başına 30 kuruş verdiğinizi düşünecek olursanız 2.000 SMS ile 600 liralık kara geçiyorsunuz. Kilobaytı 0.5 kuruş olan internet bağlantısının megabaytı 5 liraya geliyor. 200 megabayt için 1.000 TL gerekiyor.
Bu gözle baktığınızda niçin kendinizi yorup her köşe başında bulabileceğiniz bir Avea bayiinden hat almak ya da mevcut hattını korumaktansa BİM’e geçesiniz? Bunun cevabı bende yok.
BİM, perakende sektöründe büyük olabilir, şansı yaver gitmiş olabilir. Ama GSM sektörü gerçek dünyadır, birbiriyle her gün boğaz boğaza boğuşan büyük abilerin sektörüdür. Orada tutunmak için önce 40 farklı fırından buğdaysal ürün tedariği yapmak ve bunların etkin tüketimi gerekir.