Alternatif vekiller internet kanunu için ne dedi?

TBMM artık Türkiye gerçeklerinden kopmuş, Plan Bütçe komisyonunun keyfiyetine göre yönetilen, çoğunluğun azınlık üstündeki tahakkümü. 5651 tartışılırken hangi milletvekili ne dedi sizler için toparladım. Kimin neler konuştuğunu ve nelerin görmezden gelindiğini görün ki iki kova kömüre kendinizi satmak istediğiniz zaman daha kötü hissedin… Bu arada sizler ürün tartışmak isteyen kısa yazı insanlarıysanız bunları okumayın. Sıkılırsınız. Bırakın başkaları okuyup size 140 karaktere özetlesin

[tps_title]Meclis Bilgi ve Teknoloji komisyonu üyesi CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger[/tps_title] 

Üçüncü-dördüncü aylarda, Erişim Sağlayıcıları Birliğiyle ilgili olarak, özellikle sosyal medya yasakları konusunda iktidar burayı zapturapt altına almak için oldubittiye getirip bir Erişim Sağlayıcıları Birliği kurdu. Bu konuda tüm itirazlarımıza rağmen aslında çoğulcu bir ortam sağlanmadı. Tüm kademelerin hepsiyle görüşmek lazım, toplumun tüm demokratik kitle örgütleriyle, tüm bu konuyla ilgili olan uluslararası dinamiklerle görüşmek lazım derken, Sayın Bakan “Bunları bir geçirelim, ondan sonra bakarız.” tarzında bir yaklaşım göstermişti o gün, Plan Bütçe zamanında, çok iyi hatırlıyorum bunların hepsini. Aslında, Mayıs ayında bu konular geçti -Mayısın 19’u muydu tam hatırlayamıyorum şimdi- Erişim Sağlayıcıları Birliği kuruldu. O günden bugüne ne olduysa tekrar yeniden değişikliğe gidiliyor. Niye gidiliyor? Şundan gidiliyor: Korkudan gidiliyor veya o korkularla ilgili konular gerçekleştiği için bazı müeyyidelerin yetersiz olduğu düşünülüyor. Zaten biz, temelde Erişim Sağlayıcıları Birliğinin antidemokratik bir şekilde kurulduğunu söylemiştik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir örneği yok, verdikleri örnekler de doğru değil, öyle birlikler de yok, onlar sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu, iktidarın diktasıyla kurulmuş bir yerdir normalde baktığınızda. Onu nereden görüyoruz? Tüzük… Bir birlik veya öyle bir demokratik kitle örgütü kurulacaksa veya sivil toplum örgütü kurulacaksa devleti yönetenler tarafından diktayla tüzük yapılmaz. Onu nereden biliyoruz? 180’e, 190’a yakın erişim sağlayıcısının 120’sinin teklif ettiği tüzüğü kabul etmeyip TÜRK TELEKOM gibi aslında bugün Türkiye’deki hâkim sağlayıcı olan, yüzde 80-90’ını yani İnternet erişiminin yüzde 80-90’ını kendi bünyesinde barındıran bir kurumun önderliğinde, 12 tane erişim sağlayıcısıyla bunu yaparsanız bunun adı dikta olur, diğer 120 kişinin tüzükle ilgili taleplerini dinlemezseniz size “sivil dikta” derler zaten.

O yüzden şunu söyleyeceğim: Peki, o günden bugüne ne değişti? TİB’de bu uygulamayı yaptınız diyelim, bu örneklerin hangisi yetersiz kaldı? Çok merak ediyorum şunu da: Hangi örnekler geldi? Siz hangilerini yasaklamak istiyordunuz da, 2 bin lira ile 10 bin lira arasındaki cezalar yetersiz kaldı da 2 bin lira ile 50 bin lira arasına çıkarıyorsunuz? Bunun tek bir nedeni olabilir, tek bir nedeni vardır, o da küçük, aslında kendince hak ihlallerine karşı duran, “Ben yapmam bunu, kanuna aykırıdır.” diyen, “Anayasa’ya ve Anayasa’nın vatandaşa sağladığı haklara aykırıdır.” diyen, “Haberleşme özgürlüğüne de aykırıdır.” diyen insanların hepsini bence ezmek üzere planladığınız bir iştir. Onlara 3, 5 tane, böyle 50 bin liraya kadar ceza keserseniz bunları doğal olarak yok edeceksinizdir. Ya, ben merak ediyorum, TİB bu uygulamayı yaptı da neleri yetersiz gördü bir açıklasın. Kaç tane başvuru geldi, hangi örnekler oldu, bunlar ortaya koyulmadan “Bununla ilgili yaptığımız iş yetersiz:” deyip uygulama getirilebilir mi? Trafikle ilgili bilgileri mahkemeden alacağını söylüyorsunuz değişikliğin içerisinde ama kapatmayla ilgili konuyu TİB Başkanının “Canım nasıl isterse öyle yaparım.”ına bırakıyorsunuz. Bu dünyanın neresinde varmış bu örnek? Bir taraftan da TİB’i kapatmaya çalışıyorsunuz, o da ayrı bir konu, TİB’i yok etmeye çalışıyorsunuz. Başbakan çıktı, meydanlarda söyledi “TİB’e gerek yok, MİT zaten bu görevi yapıyor.” deyince TİB’i kapatmayı planlıyorsunuz. E TİB’i kapatacaksınız da bunları kim yapacak? MİT mi yapacak? MİT gitsin, önce kendi işini yapsın bir kere. Memleketteki zafiyetlere bak, burada kendi içindeki hikâyelere bak bir taraftan.

O yüzden, bu cezaların kimin canını yakacağını biz biliyoruz. Uygulamada aslında neyin diretildiğini biz biliyoruz ama vatandaşımız şunu iyi anlasın: Memleketin zafiyetleri konusunda çalışma yapmayan MİT gibi kurumların, buralarla ilgili konularda vatandaşın hakkını koruma iddiasında olamayacağını söylüyorum, bunu çok açık anlasınlar.

Ayrıca, başka bir şey söyleyeyim TİB Başkanı da buradayken. TİB’in içerisinde bazı personelle ilgili “Ya, bunları aramaya lüzum yok, şunları arayalım.” diye mobbing yapıyor musunuz, yapmıyor musunuz? “Benden olmayan” deyip adamları fişlediniz mi, fişlemediniz mi? “TİB ne işe yarıyor?” diye insanlar soruyor şu anda. TİB’in ne işe yaradığını ben biliyorum. İktidar ve buna yakın olan çevrelerle ilgili gelen dinlemelerde orada hemen bloklama yapılıyor, o bloklamayla ilgili onlara haber veriliyor. Zaten mahkeme kararlarına ihtiyaç yok. Mahkeme kararlarına da ihtiyaç olmadığı için keyfî bir uygulamayla kimin hakkında hangi dinleme yapılacaksa, canı ne istiyorsa onu yapıyorlar şu anda. Ne kanun ne nizam dinliyorlar.

Arkadaşlar, bu, gerçekten dünyanın hiçbir yerinde olmayan demokratik bir uygulamadır, reddediyoruz.

Bundan dolayı da ret vereceğiz.