ABD bilgisayar korsanlığını dünya savaşına çevirmeye mi çalışıyor?

A.B.D. yüksek teknoloji verilerini çaldığını iddia eden Çin ve Rusya’yı uyarıyor. Amerikan ekonomisine ilişkin pek çok özel bilgi ve veriyi sanal saldırılar ile ele geçiren Çin ve Rusya’nın A.B.D.’nin ekonomisine müdahalesi Amerikan istihbaratını ayağa kaldırdı. Pekin ve Moskova’yı açık açık uyaran Amerikan yönetimi hükümetlerin gerekli önlemleri almazsa kendilerinin de karşı sanal saldırıya geçeceklerini duyurdu.

Amerikalı yetkililer ve sanal güvenlik uzmanları, şirketlerin veri bankalarından bilgi sızdıran Çin ve Rusya’ya karşı açık diplomatik güç uyguluyor. Çin ve Rusya hükümetlerinin hassas Amerikan ekonomik bilgilerini ele geçirmek konusunda ısrarcı ve agresif tavırlarından vazgeçmeyeceklerini düşünen Amerikan yetkilileri durumun oldukça kritik olduğu belirtti.

Pek çok birey, şirket ve hükümetin bilgi ve belgelerini online olarak depoluyor olması ve bilgisayarlar kadar güvenli sistemlere sahip olunmayan cep telefonlarından erişilen bu bilgilere sanal saldırılar ile ulaşılması eskisinden daha kolay. Obama hükümeti ise iş dünyasını ve halkı, verilerini daha güvenli şekilde depolama ve saklama konusunda sıklıkla uyarıyor.

Amerikan istihabaratının hazırladığı rapora dayanarak alınan önlem ve uyarılar her geçen gün artıyor. Ancak düzenlenen sanal saldırıların ne kadarının hükümet destekli olduğu raporda yer almıyor. Çin’in yıllardır sanal ajanlık konusunda diğer ülkelerle masaya oturmaması ve bu konuda bir önlem almak istememesi akla neden böyle yaptığı sorusunu getiriyor.

Çin Dışişleri Bakanı sözcüsü Hong Lei’ye göre ise Çin, sanal saldırı ve hacker aktivitelerinin baş kurbanı durumunda. Yapılan açıklamada, Çin’in hükümet olarak diğer ülkeler ile barışçıl, güvenli ve açık bir sanal dünya oluşturmaya hazır olduğu belirtildi. Hacker aktivitelerinin herhangi bir bağının ya da anonimliğinin belirgin ve kesin olmadığına değinen Hong Lei, araştırma yapılmadan saldırıların kaynağına yönelik yapılan ezbere suçlamaların profesyonellik dışı ve sorumsuzca olduğunu belirtti.

Çin’ kaynaklı sanal saldırı kurbanı olduğunu iddia eden Google ise kendisi ile beraber 20 büyük şirket ile beraber sanal saldırıya maruz kaldığını, yüzlerce Amerikan hükümeti yetkilisinin de bulunduğu Gmail hesaplarının Çinli hackerlar tarafından hacklendiğini belirtti.

Amerikan istihbaratının raporunda yer alan diğer sanal saldırılar ise şu şekilde:

– Bilgisayar güvenlik şirketi Mandiant geçen yıl, Fortune 500 listesindeki şirketler listesinde yer alan bir şirketin bir Çinli firmayı satın almaya yönelik iş anlaşmalarını içeren bilgilerin çalındığı belirtildi.

– McAfee, Çin’den gelen bir protokol adresi ile sızan sanal saldırganların izinsiz girişi ile global petrol, enerji ve petrokimyasal şirketlerinden bilgi çaldı.

Yetkililer söz konusu saldırıların Amerikan ekonomisinde direkt etkisi olan gerçekçi bir durumu gösteremeseler de kayıpların oldukça belirgin olduğuna değinildi.

Söz konusu bilgi hırsızlığının global ekonomiye de etkisi olduğunu belirten Amerikan yetkilileri Soğuk Savaş’tan bu yana bir türlü arasının düzelemediği iki ülkeye karşı kalkanları indireceğe benzemiyor. Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’ndeki oy gücü İran’a karşı kullanılabilecek izin ve nükleer silah azaltmaya yönelik önemli bir güç oluşu A.B.D.’yi Rusya’ya karşı biraz daha eli kolu bağlı duruma getiriyor.

Çin’e nazaran Rusya kaynaklı saldırılar görece daha az miktarda. Bu iki ülke dışında başka ülkelerden de Amerikan şirketlerine sanal saldırılar elbette geliyor ama en tehlikeli ve yoğun saldırıların iletişim ve askeri teknoloji sektörü ve şirketlerine odaklanmış olduğu görülüyor.

A.B.D.’den sanal saldırılarda bulunan ülkelere gelen son uyarı ise: “Eğer vatandaşlarınızın bizim ülkemizdeki bilgisayar ve sistemlere saldırmalarına izin veriyor ve büyük zararlara neden oluyorsanız, bizim de sizin ülkenizde büyük zararlar vermeye hakkımız doğar.”

Kim bilir, A.B.D. belki de yeni özgürlük ve refah anlayışı ile önümüzdeki dönemdeki müdahalelerini bu yolla sürdürecektir.