4G’ye sahip olmadan 5G tartışmak Türkiye’ye kısmet oldu

MOTO Projesi ToplantisiDünyada mobil iletişim sektörünün yol haritasını belirleyen Dünya GSM Birliği (GSMA) Yönetim Kurulu’nda yer alan Avea, Avrupa Birliği Çerçeve Programları Araştırma Fonu desteğiyle 5G’nin geleceğini şekillendirmek üzere kurulan MOTO (Mobile Opportunistic Traffic Offloading) Projesi’nde de Avrupa’dan ve Türkiye’den tek mobil operatör olarak yer aldı. 11-12 Temmuz tarihleri arasında Avea’nın ev sahipliğinde Türkiye’de bir araya gelen konsorsiyumda 5G kapsamında gelecek vizyonları masaya yatırdı.

Fransa’nın en büyük güvenlik ve iletişim şirketi Thales Communications’ın liderliğinde çalışmalarını yürüten konsorsiyumda Fransa’nın yanı sıra Türkiye, İtalya ve İspanya’dan toplam 8 farklı kurum yer alıyor.

2012 yılı Kasım ayında kurulan ve çalışmalarını 3 yıl boyunca sürdürecek olan konsorsiyumda Avea adına AveaLabs ekibi görev alıyor. Avea aktif olarak, proje kapsamında “Kullanım senaryoları, gereksinim belirlemesi ve mimari oluşturulması” iş paketinin lideri olmanın yanı sıra, “temel teknoloji geliştirmesi”, “deneysel validasyon” ve “bilgi yayılımı” iş paketlerinde çalışmalar yapacak. Yapılan bu çalışmalar doğrultusunda ise “opportunistic networking” teknolojisi geliştirilecek.

MOTO Projesi ile 5G teknolojisini ülkemize kazandırabilmek için önemli bir adım atarak; Türkiye’nin yolunu açtıklarına da değinen Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Coşkun Şahin; sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, 3. nesil mobil iletişim (3G) teknolojileriyle tanışalı henüz 3-4 yıl olmuşken; Asya ve Amerika 4G’ye yeni yeni geçmişken; Avea olarak 5G çalışmalarımıza başladık. 5G teknolojisi, gelecekte mobil operatörlerin ses, mesajlaşma vb. tüm hizmetleri, kampanyaları internet hizmeti üzerinden şekillendirmesine olanak sağlayacak. 5G teknolojisiyle çok daha hızlı internet kullanımı mümkün olacak. Bu nedenle, müşterilerine sürekli daha iyisini sunma vizyonuyla adım atan ve Türkiye’nin en çok akıllı telefon kullanıcısına sahip operatörü olarak, bu teknolojinin şekillenmesinde ve kullanılmasında öncülük etmek bizim için önemli. Fransa, İspanya gibi Avrupa’nın teknoloji devlerinin yer aldığı projede, Avrupa ülkelerinden katılan tek mobil operatör olarak; hem Türkiye’ye uluslararası arenada teknoloji üreten ülke sıfatını eklemiş oluyor; hem de derin bir know-how’ı ülkemize kazandırmış oluyoruz.“

5G ile birlikte telefon ve tabletlerin klasik kullanımlarının ötesinde, kablosuz “şeylerin interneti”nin yaşamımıza gireceğini vurgulayan Şahin; bu sayede günlük yaşamda kullandığımız ayakkabılar, saatler, otomobiller, termostatlar, kapı kilitleri gibi birçok objenin mevcut internet ağına dahil olabileceğini belirti. Şahin konu hakkındaki açıklamalarını şöyle sürdürdü:“5G teknolojisini günlük hayatımızı da değiştirecek. Sabah kaybolan cüzdanımızı endişeyle evin içinde aramak yerine onu google’layarak bulacağız… 4G’ye göre çok daha hızlı bir teknoloji olacak olan 5G, bağlanmış durumdaki milyarlarca cihazı, sorunsuz idare edebilecek akıllı bir iletişim ağı haline gelecek. Telefonlarımız ve tabletlerimiz sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkıp adeta portatif birer asistana dönüştükçe; hem kullanıcı sayısı hem de kullanıcı başına data kullanım oranı artıyor.5G teknolojisi kısa mesafe iletişim fırsatlarını ön plana çıkartırken, 2G, 3G CD 4 G olmak üzere tüm nesil bantları da birbirlerine tamamlayıcı olarak kullanabilecek. Bu özelliği sayesinde daha çok data kullanımının mümkün hale gelerek kapasite de artırılmış olacak. Böylece depremler, milli maçlar, milli kutlamalar gibi data trafiğinin en çok arttığı dönemlerde oluşabilecek iletişim sıkıntısının da önüne geçilecek” dedi.

Deprem gibi doğal afetlerin sonrasında, milli maçlar esnasında artan mobil veri trafiğine bağlı olarak yaşanan iletişim probleminin;5G teknoloji sayesinde büyük ölçüde azaltılabileceğini belirten Şahin;”5G teknolojisi depremler, milli maçlar, milli kutlamalar gibi data trafiğinin en çok arttığı dönemlerde oluşabilecek iletişim sıkıntısının önüne geçilecek. Kullanımın artması sorun değil avantaj yaratarak, daha güçlü bir iletişim kanalı oluşturacak. Kapasitenin artırılacak olması akıllı şehirlerin oluşumu için de önemli bir özellik. Çünkü, yerel bilginin dağıtımı kolaylaşacak dedi.

Mobil veri trafiğinin dünyaya paralel olarak, ülkemizde de günden güne artmakta olduğunu ve bu artışın eğer alt yapı yatırımları ile desteklenmezse; mevcut hücresel ağ mimarilerinin bu talebi yakın gelecekte karşılamakta yetersiz kalacağını vurgulayan Şahin; “Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin yaptığı analize göre, 2013 yılının ilk döneminde dünyada toplam 6.835 milyon telefon kullanıcısı vardı. Mobil internet kullanıcı sayısı ise 2.096 milyondu. Dünya nüfusuna oranladığımızda %30’dan fazla kişi, yani dünyada her 3 kişiden biri telefonundan, tabletinden interneti kullanıyor.

Geçen yıldan bu yıla geniş bant internet kullanıcı sayısı Türkiye’de yüzde 40’ın üzerinde bir artış gösterdi. Türkiye nüfusunun yüzde 45,13’ü interneti kullanıyor. Bu 20 milyonluk abonenin 12 milyonu geniş bant mobil ağı. Yani ülkemizde her iki kişiden biri akıllı telefonlarını hem bilgisayar hem internet erişim aracı olarak kullanmaya devam ediyor. Yani data iletim hızını artıracak 4G de yayılmaya başladığında 5G ihtiyacı daha da artacak. 4G’ye göre çok daha hızlı olacak olan bu teknolojiyi ilk getiren yarışa önde başlayacak” dedi.

Konsorsiyumun üçüncü toplantısı için İstanbul’a gelen Moto Proje Yöneticisi MOTO ve Thales Communications Ar-Ge Projeler Yöneticisi Dr. Conan Vania, projenin kapsamı hakkında bilgi verirken; Türkiye’nin katılımından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. Vania; ”2013 yılında dünyada 800 milyonun üzerinde akıllı telefon satılarak kullanımda olan toplam akıllı telefon sayısının yılsonunda 2 milyara ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda da bu sayı katlanarak artacak. 4G teknolojisinin, bu yoğunluk karşısında yakın bir gelecekte yetersiz kalacağı öngörülüyor. MOTO Projesi’nin çıkış noktası da bu. Bu anlamda proje, hali hazırda var olan hücresel veri mimarilerinin sahip olduğu altyapı yükünü azaltmanın yanı sıra birçok avantaj da sunmayı hedefliyor. Bu teknoloji sayesinde akıllı telefonlarımızın hepsi mevcut internet ağına dahil olabilecek. 5G, bağlanmış durumdaki milyarlarca cihazı, sorunsuz idare edebilecek akıllı bir iletişim ağı olacak. 5G ile dünyadaki tüm akıllı telefon mobil terminal gibi hizmet verecek. Bu şekilde kullanıcıların iletişim maliyetleri de düşecek.

Öte yandan, Türkiye akıllı telefon kullanım oranı ile de son dönemde dikkat çeken ülkeler arasında gösteriliyor. Araştırmalarımız sonucu, Türkiye’de 10 akıllı telefondan 9 tanesinin internete bağlı olduğunu gördük. Bu inanılmaz bir rakam. Bu anlamda, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli düşündüğümüzde, Türkiye’nin konsorsiyumda yer alan 5 ülke arasında yer alması önemli bir unsur. Konsorsiyumunda önemli akademisyenlerin yanında, birçok teknoloji ve iletişim şirketinin de yer aldığı bu proje kapsamında bir GSM operatörü ile de işbirliği yapmak oldukça önemli. Bu anlamda, Avea’nın bakış açısı ve teknik donanımının projemiz için önemli ve stratejik olduğunu söyleyebilirim. Projenin Avea ve Türkiye için önemi bu anlamda ayrıca önemli” dedi.

Konuyla ilgili şahsi notum:

Coşkun Şahin inanılmaz biri. Onunla 3 yıla yakın birlikte çalışma imkanım oldu. Her konudan anlayan adamlar modunda. Biraz da çatlak bilim adamı gibi… Eğer dünya üstünde birileri 5 ya da 6. nesil telefon şebekesiyle uğrayacaksa bunun içinde Şahin’in parmağı olması gerekir. Dünyada da buna kani olan birçok insan vardır.

Sadece beni korkutan bir noktayı dile getirmek istiyorum: Böylesi konularda işler inisiyatif alındığı kadar hızla ve noktaya kadar ilerler. 5G konusunda standart belirleyici tartışmaların içinde olmak harika. Ama Şahin, 3G alınmasa nasıl olur acaba diyen bir firmada çalışıyor. 3G’yi iyi ke geç aldık ak ne güzel her şeyimizi ucuza getirdik diyen bir devlet zihniyeti tarafından regüle ediliyor. 4G konşulmaya başlandığı zaman hele bir dur daha mevcut bazların parası çıkmadı ohooo denen bir ülkede yaşıyor.

Eğer bu tip beyinler dünyanın başka yerlerinde olsa şimdiye kadar nobelli çatlak profesör olurlardı. Türkiye’de yapılan bu tip güzellikler bu yüzden moralimi bozuyor işte…