İngiliz güvenlik yetkililerinin yaptığı bir açıklamaya göre ülke sınırları dışındakilere dahi zorlu anlar yaşatan sanal suçlarla mücadelede yaptırımı yüksek uluslararası yasal bir çerçeve belirlenmesi gerekiyor. İngiliz İç İşleri Bakanlığı’nın suç ve güvenlik birimi yetkilileri küresel bir tehlike arz eden hacker ve sahtekarlara karşı hükümet ve şirketlerin dirsek temasında olması gerektiğini belirtiyor.
Aktif uluslararası ortaklıkların bu küresel suçla mücadelede çok önemli bir yeri olacağına dikkat çekilirken ülkelerarası ortak ve genel yaptırımı olan kuralların belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Hükümetlere düşen en önemli görev ise sınır tanımayan suçluları yakalamak ve cezalandırıldıklarından emin olmak. Ancak buradaki en önemli sorun ise pek çok ülkede hala daha kendi sınırları dışındaki sanal suçlarla mücadeleye dair ulusal bir duruş sergileyen sanal suç tanımının ya da ortak yasal standartların bulunmuyor olması.
Geçtiğimiz günlerde güçlü bir sanal saldırı ekibi, Uluslararası Para Fonu (IMF)’nun, A.B.D. Senatosu’nun ve hatta CIA’in yanı sıra Citibank, Lockheed gibi büyük şirketlerin sitelerine yönelik yaptığı saldırı ile adını duyurmuştu. Bu saldırılar da çeşitli devlet ve özel sektördeki kurumların güvenlik sistemlerine olan güvenin büyük ölçüde sarsılmasına neden olmuştu.
Avrupa’dan ödenek alacak olan Uluslararası Sanal Güvenliği Koruma Birliği (ICSPA), A.B.D. hükümeti, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere gibi ülkelerin yanı sıra özel sektör şirketleri de Avrupa Polis Ajansı EUROPOL ile bir ortak çalışmaya gideceklerini açıkladı. ICSPA’i destekleyen şirketler arasında McAfee, Cassidian, Trend Micro, Yodel, Core Security Technologies ve Visa Europe bulunuyor.
Sanal suçlar İngiltere ekonomisine yılda 45,5 milyar dolara mal oluyor.