Yüzümüzü Güneşe dönmeliyiz

Huawei -CSUN İmza TöreniHuawei ve güneş enerjisi panelleri üreticisi CSUN, Türkiye’de güneş enerjisini geliştirmek için stratejik ortaklık anlaşması imzaladılar. Tuzla’da açılan 300 MW güneş paneli ve 100 MW güneş pili üretim kapasitesine sahip fabrikayla gelecek günlerin en önemli sorunu olan enerjiye “çevreci bir çözüm” sunuyorlar. CSUN Türkiye Genel Müdürü Robin Xi, yenilenebilir enerji ve Türkiye’nin bu alanda geleceği konusunda sorularımızı yanıtladı

Türkiye’deki mevcut güneş enerjisi kullanımı ne durumda?

Türkiye güneş enerjisi kullanımında, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında rekabet edebilir bir düzeyde değil. Türkiye’de toplamda 200 MW’ın altında güneş enerji santrali bulunuyor. Oysa hem Avrupa hem de Asya’daki birçok ülke her yıl gigawatlar düzeyinde güneşten enerji elde ediyor, örneğin bu sene içinde Çin toplamda 12 gigawata ulaşan kapasitede güneş enerji santralleri kuruyor.

Türkiye’nin güneşli gün sayısından yola çıkarak güneş enerjisi potansiyelini değerlendirebilir miyiz?

Türkiye, tüm dünyada en iyi solar kaynağa ve potansiyele sahip ülkeler arasında yer alıyor. Güneşli gün sayısı ortalamanın üzerinde. Örneğin NASA verilerine göre Türkiye’de yıl boyunca 1.400 saatten fazla güneşli geçiyor. Bu miktar güneşten enerji üretimi için ideal. Oysa Çin’de güneşli saat dilimi yılda sadece 1.100 saat. Türkiye aynı zamanda geniş arazilere de sahip ki bu alanlar güneş enerjisi kullanmak için ideal bir yapı oluşturuyor. Teoride konuşursak, Türkiye, yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanan bir ülke olma potansiyeline sahip. Üstelik bu güneş enerjisini yakın gelecekte ihraç etme kapasitesi dahi bulunuyor.

Türkiye’nin güneş enerjisi kullanımını diğer ülkelerle kıyaslayabilir miyiz?

Türkiye’de güneş enerji kullanımı hala başlangıç düzeylerinde seyrediyor. Diğer ülkelere kıyasla, Türkiye’nin güneş enerji pazarı, çıkarılmamış altın madenine sahip bir ülkeye benziyor. Çok küçük seviyelerde olsa da birkaç yıl önce Türkiye’de güneşten enerji kullanımı gerçekleştirildi, ancak bugün güneş enerjisi pazarının yıldızının hızla parlamaya başladığını görüyoruz. Genel olarak solar enerji kullanımı açısından Türkiye’nin bazı Avrupa ülkelerinden 3 – 4 yıl geriden geldiğini söyleyebiliriz. Ama unutmayalım ki hala hiç güneş enerjisi kullanmayan çok sayıda ülke bulunuyor.

Güneş enerjisinden üretilen elektriğin saklanması konusunda sorun olduğu, bu yüzden de güneş enerjisinin elektrik üretiminde sürdürülebilir olmadığı dile getiriliyor. Bu konuya çözümler getirilebildi mi?

Depolama gücü, her türlü yenilenebilir enerji için bir problem. Ancak güneşten elde edilen elektrikte, çok geniş kapasiteli güneş enerjisi için depolama bir sorunken, güneş enerji santrallerinin kapasitelerinin çok yüksek olmadığı düşünüldüğünde bir zorunluluk olmaktan çıkıyor. Genelde güneş enerjisinin çoğu, tıpkı rüzgar gibi ya da benzer yenilenebilir enerji kaynakları gibi, üretildiği anda tüketilir. Fosil yakıtlara kıyasla, güneş enerjisinin çok iyi organize edilip ayarlanması gerekir.

Petrol, doğal gaz ve kömür gibi kaynaklardan elektrik üretim maliyetleriyle güneş ve rüzgarı karşılaştırabilir miyiz?

Şu an itibariyle, maddi açıdan baktığımızda fosil yakıtlardan elde edilen elektrik güneşten çok daha uygun. Güneş enerjisinden elektrik elde etme, fosil yakıtlardan yüzde 30 daha pahalı. Türkiye’de fosil yakıtlardan elde edilen elektrik yaklaşık 0,09 $/kWh iken, güneşten elektrik için bu miktar 0,13 $/kWh. Fakat burada iki önemli farklılığın altını çizmek isterim: Öncelikle fosil yakıtların fiyatı hızla artmaya devam ediyor. Öte yandan güneş ve rüzgar her zaman ücretsiz. İkincisi, fosil yakıtların dünyayı kirlettiği ve iklim değişikliğine sebep olmasından kaynaklanan bir maliyet söz konusu. Fosil yakıtlardan kaynaklanan bugün gelecekteki çevre sorunlarını çözmek için çok büyük maliyetleri uygulamak zorunda kalacağız. Fakat güneş enerjisi her zaman temiz kalacak bir enerji kaynağı olduğu için, yarattığı kirlilikten kaynaklanan bir maliyeti de bulunmuyor.

Güneş panellerinin üretiminde de çevrenin kirletildiği, bu anlamda da sanıldığı kadar yeşil enerji olmadığı dile getiriliyor. Bunun gerçekliği var mıdır?

Güneş panellerinde kullanılan malzemelerden biri olan silikon yapımı sırasında, atık su kirliliği yaratıyor. Ancak  bu, hem yüksek derecede kontrol edilebilir bir sorun hem de ortaya çıkan atık su başka alanlarda kullanılarak dönüştürülebiliyor. Üstelik diğer endüstrilere kıyasla güneş endüstrisinden kaynaklanan bu kirletme etkisi çok sınırlı. Zaten son yıllarda, silikon yapımındaki yeni teknolojiler de daha az atık su ortaya çıkmasını sağlıyor.

Altını çizmemiz gereken bir konu daha var. Tıpkı her alanda olduğu gibi, güneş endüstrisi de geliştikçe ve yaygınlaştıkça, AR-GE çalışmaları artacak ve temiz enerjinin temiz üretimi de mümkün olacak. Bunun için yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemek ve uzun dönemli yatırımlar yapmak gerekiyor.

Türkiye’de güneş enerjisi paneli üretimi konusunda nasıl adımlar atılıyor?

Solar panel üretimi çok zor bir süreç gerektirmiyor. Tüm solar hücrelerini bir panelde montaj yapıyoruz ve alüminyum kasnak ve kabloları monte ediyoruz. Türkiye’de zaten çok sayıda güneş paneli üreticisi mevcut. Ancak güneş endüstrisinde kilit düzeyde önemli teknoloji, güneş hücre ve silikon yapımı. CSUN olarak biz, Türkiye’deki tek güneş hücre üreticisiyiz.

Üretilecek olan paneller ve bunların özellikleri konusunda bilgi verebilir misiniz?

Endüstri içinde solar panel üretimi ve süreçleri çok yaygın ve gayet iyi biliniyor. Öte yandan, iyi güneş panelleri yapımı farklı bir hikaye. Çok sayıda teknoloji var ve bunlar sadece seri üretim süreçlerine sahip olarak öğrenilebilir. CSUN olarak 10 yıldır solar panelleri yapıyoruz ve Türkiye’deki toplam panel üretimi kapasitesinden çok daha yüksek hacimlerde üretim gerçekleştiriyoruz. Seri üretim deneyimi CSUN’ın müşterileri için en iyi çözümleri üretebilme kapasitesini ortaya koyuyor. Bununla birlikte, tüm dünyada güneş pili ya da hücre üretimi ileri teknolojik üretim kabiliyetlerini gerekli kılıyor, biz de bunu Türkiye’de gerçekleştiriyoruz.

CSUN olarak Türkiye’ye 2012 yılında geldik ve hala Türkiye’deki ilk ve tek PV ve panel üreticisi konumundayız. Bir anlamda Türkiye’deki güneş enerji endüstrisinin bize emanet olduğunu hissediyoruz ve bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Tuzla’daki fabrikamızı kurmamızdan sadece 2 yıl geçmesine rağmen, yaklaşık 40 milyon dolarlık bir yatırımla, bugün 300 MW solar panel ve 100 MW solar hücre üretim kapasitesiyle çalışıp, Türkiye’ye temiz enerji sağlıyoruz. Türkiye’deki hedefimiz bir fabrika daha kurarak yatırımlarımızı 160 milyon dolara çıkarmak…

Fabrikanın burada açılmasıyla çevre ülkelere panel ihracatı yapılacak mı?

CSUN olarak serbest ticaret bölgesinde bulunuyoruz ve Türkiye’de ürettiğimiz güneş panellerinin çoğunu Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Bugün Tuzla’daki üretimimizin yüzde 85’ini AB ülkelerine Türkiye’den gönderiyoruz. Güneş enerjisi alanında yüksek potansiyeli olan Türkiye’de her ne kadar güneş endüstrisi henüz başlangıç seviyesinde olsa da, güneş endüstrisinin kalbi AB, Made in Turkey güneş panel ve hücrelerini kullanıyor.

Bununla birlikte yakın zamanda kurmayı planladığımız diğer fabrikayla lokal pazarı destekleyip mobilize etmeyi hedefliyoruz.

Huawei ile yaptığınız işbirliğini açabilir misiniz?

Huawei tüm dünyadaki güneş endüstrisi dahilinde en iyi dönüştürücüyü geliştirdi. Güneş santralleri için paneller olduğu kadar dönüştürücüler, en kritik parçalar konumunda. Öncelikle Huawei’nin dönüştürücüleri A+ enerji verimliliğini en yüksek seviyeye çıkarıyor. Böylece güneşten üretilen elektriğin ulusal elektrik şebekesine verilmesinde enerji kaybının yaşanması engelleniyor ve ciddi bir tasarruf elde ediliyor. Huawei dönüştürücüleri başta AB ülkeleri olmak üzere tüm dünyada 20’den fazla ülkede kullanılıyor. CSUN ve Huawei olarak 50 MW’lık bir satış hedefi koyduk.