Türkiye’nin yeldeğirmenlerinin ihtiyacı olan dernek

1997 yılının son çeyreğinde birkaç arkadaş oturup bilişime verdiğimiz yönü tartışmaya başladık. O zaman bilişim muhabiri kavramı yoktu. Olması gerektiği gün gibi aşikardı. İhtiyaç olduğu da apaçık ortadaydı. Ama bırakın bir muhabirin ağaçta yetişmiyor olmasını, bilişim muhabiri çok zor bulunan bir kişiydi. Çünkü konuya hakim olmalıydı. Çünkü yurt dışında meslektaşlarının yedisinin yaptığı işi tek başına yapmak drumundaydı. Çünkü Türkiye’de Ayşe teyzenin anlayacağı gibi yazmalı, 12 yaşındaki çocuğu eğitmeli, 40 yaşında bilişimden bihaber iş sahiplerini uygun dille bilişime yatırım yapmaya çağırmalı, 60 yaşındakilerin bitmek tükenmek bilmeyen sorularına sabırla cevap vermeli, o yıllarda ışık hızıyla gelişen dünyaya hakim olmalı ve devletin bilinçsiz ama yetkili kurumlarına karşı dik durabilmeliydi.

1990’ların sonu internete girmek isteyen ama bir türlü giremeyen son kullanıcılar, ülkeyi ürün mezarlığı yapmak isteyen şuursuz şirketler, salt reklam yatırımıyla müşteri kazanabileceğini düşünen servis sağlayıcılar ve internete bir kez girdiği için büyük ukalalık yapmaya muktedir olan bilgiçlerle doluydu. Tüm bunların yanında  gazetecilik zaten zordu.

O dönemde omuz omuza durma zamanıydı gazeteciler için. Birbirlerine haber atlatma motivasyonunu kaybetmeden inanılmaz bir kardeşlik ortamında, müthiş bir gazetecilik yapıldı. Bilişim Muhabirleri Derneği, 1998 yılının ilk aylarında hayata geçtiğinde diğer derneklerin aksine neredeyse atama yöntemiyle ilk yönetim kurulunu seçti. Ama dediğimiz gibi herkes kardeşti. Orası teknoloji için, arkadaşlık için, gazetecilik için önemli bir okul oldu, belki ekol oldu.

Gazetecilerin çok az maaş aldığı (sanki şimdi çok alıyorlarmış gib) dönemde, yayınlardan reklamların çekildiği krizlerde (sanki şimdi çok veriliyormuş gibi) bir magazin muhabirinin eğitimli bir bilişim muhabirinden daha muteber sayıldığı (sanki şimdi farklıymış gibi) yayınlarda çalışıyor olmanın ağırlığını birlikte taşıyabilmek için mükemmel bir yapı oluşturdu dernek. Asla dört duvara ihtiyacı olmadı, asla milyon dolarlık etkinlikler yapmadı. O günden bu güne tertemiz geldi.

Bu hafta, 21 Nisan’da derneğin Olağan Genel Kurulu, HP’nin İstanbul’daki Genel Merkezine gerçekleştirildi.

Yeni yönetimin belirlendiği genel kurul toplantısında, Bilişim Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’na halen bu görevi yürüten BThaber Genel Yayın Yönetmeni Fatih Sarı getirildi. Derneğin başkan yardımcısı olan Fortune Türkiye’den Kerem Özdemir yeni yönetimde de bu görevini devam ettirecek. Yeni Şafak gazetesinden Melih Bayram Dede yeni yönetimde üye sıfatı ile görev alırken, CHIP dergisinden Cenk Tarhan da Genel Sekreter olarak çalışmalara katılacak. Ayrıca Shiftdelete.net’ten Hakkı Alkan Sayman, Bilgi Çağı’ndan Melih Çelik Veznedar ve BTnet.com.tr’den Levent Daşkıran ise üye sıfatı ile yönetim kuruluna girdi.

Bu dernek birbirini yiyen şirketlere karşı, haketmedikleri fiyatlarda ihtiyacımız olmayan ürün satanlara karşı, bir nefeste üst üste üç kere kişisel bilgilerin korunması kelimelerini yineleyemeyecek kural koyuculara karşı durmak için ihtiyacımız olan bir kurum. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun baş müsebbiplerinden biri artık yeldeğirmenlerine umutsuzca da olsa saldıran Don Kişotlar’ın eksikliği… Ben biliyorum, orada mızrak ya da bitli de olsa bir ata ihtiyacı olmayan çok Don Kişot var.

BMD varolduğu sürece o kadar rahat dönemeyecek o yeldeğirmenleri…