Turkcell Teknoloji 128 kilobaytlık devrim yaptı

Türkiye bir devrim yaptı. Ama Türkiye’dekiler yapılan bu devrimin farkında değil. Eğer biz “bir telefon icat ettik” diyerek bunu Çin’deki fason üreticilere yaptırmış olsaydık herkes sevinçten uçardı. Gazetelere birinci sayfadan anonslu tam sayfa haberler girerdi. “Biz tüm dünyanın yaptığı telefonların aynısının farklısını yaptık” diye nutuk atan büyüklerimiz olurdu. Ulaştırma bakanımızla başbakanımız bunu kendi içlerinde kimin söyleyeceği konusunda tartışmaya bile girerdi.

Biz bir telefon üretsek ne olurdu? Ülkemizde ortalama veya üstü sıklıkta kullanılır, kısa bir süre sonra unutulurdu. Peki şu anda dünya telefon üretmenin mi peşinde? Hayır. Dünya bu işten nasıl para kazanacağına bakıyor. Çünkü artık telefon işinde para bitti, telefonu hayatın içine, paranın döndüğü yerlere sokarak daha önce bilinmeyen alanları para kazanma yolu haline dönüştürmeye çalışıyor. iPhone’un yazılım satma işini buna örnek olarak gösterebiliriz. Ama 2000’li yılların başından bu yana pazarlamacılar cep telefonunu içinde para olan bir alet haline dönüştürmeye çalışıyor.

Dünyanın bu konuda yaşadığı her şeyi Türkiye’de mobil operatörler, özellikle de Turkcell yaşadı. Önce cep telefonundan para gönderme özelliğini kullandık. Sanal bir banka hesabı üstünden sınırlı miktarda parayı sınırlı mobil ödeme kabul edebilen yerlerle paylaştık. Tüm dünya bunu denedi ama olay bir noktadan diğerine ne yazık ki gidemedi. Sonra üstüne para yüklü telefonlar gelsin dendi. Fikir güzeldi: Bir telefon olacak. Üstünde sizin yüklediğiniz para olacak. Siz telefonu bir yere kredi kartı gibi yaklaştıracaksınız, NFC, yani yakın alan iletişimi sistemi sayesinde bu alan sizin kredi kart bilgilerinizi tanıyacak ve para işlemini gerçekleştirecek. Oldu mu? Olmadı. Bütün dünya Nokia gibi firmalardan NFC uyumlu telefonları beyhude bekleyip durdu. Avea yetkilileri bunu telefonun farklı bölümlerine taktıkları anten ve benzeri iletişim cihazlarıyla çözmeye çalıştı ama o da bir yere gitmedi.

Sonra Turkcell Teknoloji sessiz sedasız bir bülten paylaştı. Bültende kredi kartlarının SIM kartı üzerine konuşlandırıldığı anlatılıyordu. Telefon üzerine, telefonun içinde bulunan hafızanın üzerine veya telefona yapıştırılacak sticker üzerine değil, bizzat SIM kartının üzerine… Bu neden önemliydi? Çünkü SIM kart zaten bir şifreleme aleti. Kullanıcı çok büyük bir aptallık yapmadığı sürece taklit edilmesi imkansız. Dışarıdan gözüken bir numarası veya son kullanma tarihi yok. 128 kilobaytlık saklama alanına sahip. Turkcell Teknoloji bu SIM kartın üstüne birden fazla kredi kartı yükleyebildiğini söyledi.

Bunun önemini gerçek hayattan örneklerle incelemek gerekirse: Bir kredi kartınız var. Her zaman yanınızda. Taklit edilemiyor, dışarıdan görülemiyor, sizden başkası kullanamıyor, bilgileri çalınamıyor. Alışveriş yaptığınız zaman telefonunuza gelen bir mesajı cevaplıyor ya da yönlendiriyorsunuz, olup bitiyor. Alışveriş yaparken ne idüğü belirsiz bir garsonun eline kartı veriyorsunuz, burada öyle bir şey yok. Sistem o kadar güvenli ki kredi kartı numaranızı içinde olduğunuz dükkanda göremedikleri gibi kullandığınız, ağından bilgilerinizin geçtiği GSM şirketi dahi göremiyor.

Bunu her tür ödemede kullanabilirsiniz. Bununla nakit para taşıma olayını tamamen ortadan kaldırabilirsiniz. Bu sayede ülkenin ekonomisinin çok büyük bir kısmını kayıt altına alabilirsiniz. Üstelik dükkanlar tarafında doğru tasarlanmış bir senaryoyla yüz milyonlarca dolar tutan POS cihazlarına para harcamaya son verebilirsiniz.

Bu iş neden bu kadar önemli ve Turkcell Teknoloji’yi neden devrim yapmış saymalıyız? Biz çok fazla kurcalamasak ve kurcalayanları okumasak da mobil dünya ve para ilişkisi tüm dünyada çok ciddiye alınıyor. Dünyada bu konuda çok ciddi işbirlikleri yapılıyor. Pazarın 100 milyar doları çok yakında geçmesi öngörülürken bakın kimler bu işin içinde: Birinci koalisyonda Verizon, AT&T and T-Mobile; İkincisinde Google Citi, MasterCard, ve Sprint var. Diğer tarafta MasterCard, American Express ve Visa da mobil cüzdan oluşturdular.

Şu anda biz yeni çıkacak bilgisayarların, Türkiye’de kurulması düşünülen cep telefonu fabrikalarının peşinden koşuyor olabiliriz. Ama Türkiye’de birkaç mühendis, sadece 128 kilobaytlık bir devrime imza attı. telefonunuza havadan kredi kartınızı yüklüyor. Bunun değerini anlamak için dünya finans devlerinden birinin bu sistemi yeni baştan yaratmasını beklemeyelim. Türkiye’de bir devrim yapıldı ve biz dünyaya en çok içinde olmak istedikleri alanda “posta koyduk”… Bunun keyfini çıkaralım.