Mustafa Akgül’den internetin doğum günü mesajı

Bugün Türkiye İntenreti 20. yaşına basıyor. Biz, Bilişim Sivil Toplum Kuruluşları, Üniversiteler, Okullar, Öğretmenler, Ticaret ve Sanayi Odaları, Barolar, kısaca tüm Türkiye olarak bunu kutlamaya çalışıyoruz. Bu 15. internet haftası. Biz 9-22 nisan aralığını, bu 2 haftayı tüm ülkeyi saran bir İnternet Şenliğine, Bilgi Toplumu, e-dönüşüm, e-türkiye ve e-devlet kavramlarının geniş kitlelerle tanıştırıldığı bir İnternet ve Bilişim Fırtınasına döndürmeye çalışıyoruz. Bu süre boyunca, her Türk vatandaşı interneti konuşsun, interneti düşünsün, interneti kullansın ve internet’ten nasıl yararlanabilirim, işimi nasıl geliştiririm, kendimi nasıl geliştirebilirim diye araştırsın istiyoruz.

Dünya, İnternetin başını çektiği değişimin ortaya çıkardığı yeni toplum biçimine, Bilgi Toplumuna doğru geçişin sancılarını yaşıyor. Bilgi toplumu, bilginin bir üretim faktörü olduğu, bilim, teknoloji, ar-ge ve inovasyonun temel zenginlik ve istihdam kaynağı olduğu, bağımsız ve yaratıcı bireyin öne çıktığı bir toplum yapısını işaret ediyor. İnternet Bilgi Toplumunun aracı, tetikleyicisi, taşıyıcısıdır. Bu nedenle tüm dünyada ülkeler bütün vatandaşlarını internet geniş bir yelpazede okuryazarı yapmaya, ve internetden yararlanmasının yollarını aramaktadır. Herkesin internete ucuz ve kolayca erişimini sağlamaya, tüm şirketlerin iş süreçlerini internete uyumlu yapmaya, kamu yönetimini internete taşımaya ciddi şekilde koyulmuşlardır.

İnternet, bireyi öne çıkarmanın yanında, geniş kitlelerin iş birliğine, beraber üretimine, deneyim ve bilgi birikimini, kişisel bilgi ve meraklarını paylaşmayı mümkün kılmıştır. İnternet hiç kimsenin tahmin edemediği biçimde gelişmekte, sıradan yurttaşa bunları fazla teknik beceri gerektirmeden, kolay, ucuz ve hızlı yapma ortamı sağlamıştır. 3G gibi mobil teknolojiler, ve gelişen bilişim teknolojileri ise bunu insana her an sürekli olarak sunmaktalar. Dünya yurttaşları da buna olumlu cevap vermişlerdir. Web 2.0 servisleri, özellikle Sosyal Ağlar, wikipedia, Linux ve Açık kaynak dünyası, açık ders malzemeleri, bunun örnekleri arasındadır. Geniş kitleler, internete erişim, açıklık, katılım ve refahtan pay istemekteler.

Dünya’da 2.2 milyar internet kullanıcısı, 888 milyon kayıtlı bilgisayar, 220 milyon alan adı, 677 milyon web, trilyon ölçüsünde web sayfası, milyonlar ölçüsünde video ve 130+ milyon civarında kişisel web/blog olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de ise 3-350 milyon civarında kullanıcı, 4 milyon bilgisayar, 300 bin Türkiye içinde, 1.3M Türkiye dışında alan adı var. Halkımızın, %30-38’si interneti düzenli kullanıyor, İnterneti kullananlar %45; %55’i ise interneti kullanmıyor/kullanmamış . Evlerin %43’inde internete erişim var. Erkerkeler %56 kadınlar %35.3 internet
kullanıyor. Kentlerde oran %53.2 olan kullanım kırsalda %25.7’ye düşüyor. Kadınlarda ise oran kentte 43.5 ve kırsalda 16.4. Sosyal ağlar, yurttaş temelli içerik aldı başını gidiyor. Facebook’a kayıtlı kullanıcı sayısı 845 milyonu aştı; günde 425 milyon kişi ziyaret ediyor; bir ay içinde
mobilden bağlanan sayısı 400 milyon. Twitter’da 350 milyon kullanıcı sö zkonusu, aktif kullanan 140 milyon; günde 300 milyon tweet ve 1.6Milyar sorgu var. En çok izlenen kişi Lady Gaga, 20 milyon civarında. linkedin 125 milyon civarında. WordPress 20 milyonu aşmış durumda. Facebook’ta 500 bin aşkın uygulama var. Yurttaş fotoğraflarının toplandığı Flicker’de 6 milyar foto var. Youtube üzeridnen günde 1 milyarı epey aşkın sayıda video izleniyor. Video pazaranın %40’ı youtube’da. Her dakika 30 saatlik video youtube’a yükleniyor.

İnternet, hic kimsenin tahmnin edmediği bir şekilde gelişiyor. Biz arkadan geldiğimiziçin işin özünü yakalamıyoruz. Ama, pek çok kişinin eğlence ortamı olarak algıladığı sosyal ağlar, bir tanıtım, örgütlenme, eğitim, pazarlama ve haberleşme, buluşma ortamı olmuştur. Hiç bir büyük kurum, devlet, firma, proje buralarda olmama lüksüne sahip değildir. Artık kurumların sosyal ağdaki temsilcisi, kurumun en yetenekli elamanların bir olmak zorunda; hem kurumu, hem iletişimi, haklka ilişkileri, reklamı hem de interneti iyi bilmek zorunda. Bloglar, kurumlar için bile, hem politikaları açıklama, kamuoyuna hesab verme, kendini anlatma olmaktadır. İnternet, bilgiye dayalı, geniş kitlelerin katılımı ile hayata geçen yeni bir toplum biçiminin nüvesini taşıyor, ortam ve araçlarını sunuyor.

Ülkemizdeki gelişmeler dağınık, çelişkili, ve mehter yürüyüşünü hatırlatıyor. Ülkemizin 2006- 2010’u kapsayan, bir Bilgi Toplumu stratejisi ve eylem planı vardı; eylemlerin çoğu yapılmadı ve işin daha ilginci toplum böyle bir stratejinin varlığının farkında değildi. Henüz yenisi ortada yok. Kamu’da, profesyoneller arasında, üniversitelerde, okullarda, büyük şirketlerde yaygın internet kullanımı var. E-devlet, finans, sağlık, medya gibi başarılı sektörlerimiz var. Ama KOBİ’lerde, tarım sektöründe, kırsal kesimde, dar gelirli kesimlerde gidecek çok yolumuz var. Ülkemizde, internet konusunda heyecanlı kesimlerde var, bihaber kesimlerde . Geçikmeli de olsa 3G ülkemizde var, cep telefonları internete erişim aracı olarak yagınlaşmaya başlamıştır. Ama Türkiye gemisinin rotasını Bilgi Toplumuna döndürdüğünü söyleyebilmek mümkün değil. Serbestleşmede epey yol aldık gibi, ama pazar payları epey geri olduğumuzu gösteriyor. Geniş bant internet 12milyona ulaştı, ama yeteri kadar yaygın değil ve pahalı. I.T.U 2011de yayınlanan 2010 raporlarına göre Bilgi ve İletişimin maliyeti sıralmasında 80. sıradayız; sabit de 89., GSM’de ise 112. sıradayız.

İnternet ve telekomda KOBI’ler yaşam savaşı veriyor. Bilişim alanında insan gücü açığı ve açığı kapatacak öğretim üyesi açığı had safhada. Ülkemizde internet konusunda bir dağınıklık ve koordinasyonsuzluk söz konusu.

Uluslarası indekslerde en iyisinde bile ilk 50. ye giremiyoruz. 2 yılda bir yayınlanan Birleşmiş Milletler e-devlet indeksinde 59, 76, 69 dan sonra bu sene 80. sıradayız. Basin özgürlüğünde son 2 yılda 138 ve 148 sıradayız. Dünya Ekonomik Forumu sıralamasında uzun süren gerilemein
ardından 2007 seviyene tekrar yükseldi: 52. Aynı rapor, ülkenin interneti ekonomide kullanımda geri kaldığını, bunun ise yurttaşların bilgi teknolojileri yetkinliğin düşüklüğüne bağlıyor. İnsani gelişme indeksinde, toplumsal cinisyet eşitliğinde, demokrasi indeksinde oldukça geriyiz: 92, 121, ve 88.

İnternet Yasakları ise ülkemize zarar vermeye, suçsuz vatandaşımızı cezalandırmaya devam ediyor. Donkişot, Devekuşu ve Harakiri ile özetliyebileceğimiz, adaletsizlik, başını kuma gömme ve kendize zarar vermeye devam ediyoruz. Zararlı içerikle mücadele, demokratik bir hukuk devletine yarışır temelli, yurttaş temelli olmalı, devlet eğitim, destek ve uygun yazılımları sağlamalıdır. Hiç bir bilimsel temeli olmayan, kamuoyuna kapalı, hukuki temeli olmayan bürüojratik çözümler yerine, yönetişim ve özgürlük öncelikli makul çözümler peş,inde koşmalıyız.

İnterneti kalkınmamız, dünya ile bütünleşmemiz, ülkemizde bilim ve teknolojin gelişmesi, demokrasimizin gelişmesi, ve ülke içinde bütünleşme çabalarının merkezine koymalıyız. İnternet projesi, muasır medeniyet projesidir. En az GAP ve AB projeleri kadar önemlidir. Bir seferberlik ruhuyla konuya yaklaşmalıyız. Uygun bir vizyonla, doğru siyasal ahiplenme, partiler üstü çerçeve, katılımcı, saydam ve esnek yapılarla yeniden örgütlenmeli;kısa, orat ve uzun vadeli Eylem Planları hazırlamalı ve el birliği ile hayata geçirmeliyiz.

Yurttaşın Bilgi Teknolojileri yetkinli,ğini kazanması hayati önemdedir. MEB, temel bilişim dersleri zoprunlu ve kapsamı geniş olarak tekrar koymalıdır. Bu dersler, marka ve ürün temelli olmaktan, kavram temelli olmalı; Ulusal İşletim Sistemi Pardus’a en azından eşit sans tanımalıdır. Bilgi Okur yazarlığı, işin etik, estetik, mahremiyet, güvenlik ve bilişim suçları boyutlarını kapsamalıdır. Lise ve Üniveristelerde, kendi alanı ne olursa olsun, tüm öğrencilere kelime işlemicisi, hesap tablolamanın ötesind etemel bilgisayar bilimi kavramları; programalam, ağ, veritabanı, bilgi sistemi gibi verilmneli, ve öğrencilerin bilişimin neler yapabileceikgini, tehlikeleri kavramalıdırlar. Ayrıca, Bilişim sektörü ülkemizin için öncekikli bir sektör olması gerektiğinden, bilişimci uzmanlar yetiştirmekten de ulsal hedeflerimizden biri olmalıdır.

Ülkemiz gündemine Fatih Projesi vardır. Bu çok önemli, maliyetle ve çok riskli bir projedir. Bu projenin başarıyla hayata geçmesi hepimizin üstüne düşen bir görevdir. Bunun için katılım ve saydamlık şarttır. Bütün tarafların diyalog içinde bu projede hata yapmadan hayata geçirmek için dayanışma içinde olmalıyız. Biz, Sivl Toplum Kuurlıuşları ve işlgili akadmeisyen olarak takipçi olacağız.

İnternet, insanlığın gelişme önemli bir aşamayı temsil etmektedir. Gelişme, dünya ile bütünleşmek, AB’ye girmek isteyen, özgür bireylerin oluşturduğu, çok renkli ve çok sesli bir Türkiye için vazgeçilemez bir araçlar bütünüdür. Gelin, İnterneti kalkınmamızı hızlandırmak, demokrasimizi geliştirmek, ortak aklımızı oluşturmak, bireyler olarak kendimizi geliştirmek, birlikte üretmek için kullanalım.

Doğum günün kutlu olsun İnternet!

İnternet Yaşamdır!