Microsoft korsanları nasıl yener?

korsanMicrosoft aylık sabah kahvaltılarının ikincisini gerçekleştirdi. Bu aykı toplantının konusu yazılım lisansları ve korsan yazılımların ülkeye verdiği zararlardı.

Öncelikle şunu söyleyerek başlayalım: Korsan yazılımların beyaz kadın ticareti, uyuşturucu ve terörizmi beraberinde getirdiği söylemlerini çok abartılı buluyorum. Ama Microsoft’ta herkes buna inandığı için cümlenin gelişinde sanki bu doğal bir şeymiş gibi yazacağım…

Microsoft ile yaptığımız toplantının amacı lisanslı yazılımlar konusunda gazeteci ve yazarların ne düşündüğünü öğrenmek ve bu konunun üstüne farklı gitme metodlarını konuşmaktı ya… Ne yazık ki bu konuda herkesin heybesinde birşeyler vardı. Mesela benim heybemde 1990’lı yılların ortasında BSA ile gittiğimiz Türkiye’nin ilk baskını vardı. Küçük minicik bir internet kafeyde yanlış hatırlamıyorsam. İlk baskın değilse bile gazetecilerin çağrıldığı ilk baskındı. Gerçekten de çok sinirlerim bozulmuştu bu baskında.

Sonrasında onlar baskın haberi anlatıldı, servis edildi bize. Sonrasında baskına uğrayanların maruz kaldığı çirkin müdahaleler… Çabuk lisans alın diyordu şirket avukatları yoksa baskında büyük ceza yersiniz. Alınması istenen lisansların tabii ki çoğunluğu Microsoft’a aitti. Yani baskın korkusuyla lisans satmak gibi tuhaf bir yere gelmiştik. Elbette adamların lisans alması şarttı. Ama biliyor musunuz, o zamanlar içlerinde Windows XP kullanmak isteyen, ama ondan sonra çıkan yazılımlara (mesela Windows 2000 korkunçtu) güvenmedikleri için hala XP kullanan ama lisansları 2000 için çıkarılmış insanlara kesilen cezalar gördüm. O kadar mantıksızdı ki bazı şeyler.

Bu anlamda Türkiye’de gazeteciler arasında gerçekten çok kötü anılırdı BSA… Hala da öyle ki bunun sebeplerinin çok azı BSA’nın insanları hapse tıkan reklamlar hazırlamış olmasında yatıyor… Artık konu öylesine ayyuka çıkmış ki Microsoft da adının BSA ile anılmasını istemez konuma geçmiş. Eskiden haklarımızı savunuyor işte filan derken şimdi neredeyse onu kötülemeye varacak bir yaklaşım içine girmiş. Tabii buna inanmak zor özellikle Microsoft içinden çıkan birçok değerli insanın orada başkanlık yaptığı göz önünde bulundurulursa…

Korsanlığın Türkiye’deki yeri ve önemi üstüne konuştuktan sonra ben kendi önerilerimi yekten sıraladım Microsoft çalışanlarına… Önerim çok basitti: Korsan sitelerde bunun için gezdim ve gördüm ki korsan yazılımların çok ciddi bir yüzdesi çok pahalı yazılımlar. Mesela 100 birim Windows 7 ve 8 korsanı varsa, sadece 1 birim Apple OSX var. Çünkü bu yazılım kuzenine göre neredeyse 10 kat daha ucuz. Aynı şekilde Adobe ürünleri, 600 ile 1.000 dolar arasında satılan ürünler, çok paylaşılıyor. Ama 10 dolarlık resim işleme programları paylaşılmıyor. Microsoft Office oraların gözdesi ama Apple Pages değil. Buradan Apple ürünlerinin korsanı yok çıkarımı gelmesin aklınıza. Kesinlikle Film yapma, müzik işleme gibi ağır programlar fink atıyor korsan sitelerde…

Microsoft’a fiyat ayarlamalarıyla korsanın önüne geçmenin mümkün olduğunu bu tarzda minik kanıtlarla anlatmaya çalıştım. Microsoft’un fiyat politikalarına karışmamızın doğru olmayacağını hatırlatan yönlendirmeler aldık doğal olarak… Haklı olabilirlerdi. Ama şunu sordum: “Microsoft zararına yazılım satar mı?” Cevap çok basitti, kar amacı güden bir şirket olduğundan, sosyal sorumluluk projelerini bir kenara bırakırsak elbette böyle bir şey yapmaz… O zaman neden işletim sistemi OEM modeliyle 5-10 dolar fiyatlar arasında bilgisayarlara konuyor o zaman? Buradan zarar ediyor mu? Hayır. O zaman 5 dolara zarar etmiyorsa 150 dolara neden satılıyor? Bunun mutlaka mantıklı bir sebebi vardır. Ama bunlar beni tatmin etmekten uzak…

Bu arada Microsoft tarafından beklenen ve “devlet ne yapsa güzel yapar” açıklamasıyla ğündemimize düşecek bir konu var: Devlet biz korsan bir dosya indirmeye başlayınca evimize baskın yapma yeterliliğine sahip olacak. Devletin benim korsan indirdiğimi bilebilmesi için her indirdiğimi paket paket incelemesi lazım. Devletin böyle bir hakkı yok. Eğer kurumlar korsanı kaldırıp daha çok para kazanma uğruna buna evet diyecekse o kurumlar bir daha benimle görüşmesinler…

Bugün neresinden bakarsanız bakın, korsana karşı mücadelenin Türkiye’deki itibar notu çok düşüktür. Bunun sebebi de bugünkü yönetimin yaptığı bir şey değil, eski yöetimlerin bu konuda aldığı tavırlardır. 1997’den bu yana atılan yanlış adımlar bugünkülerin bir sabah kahvaltısıyla düzelemez. Toplantı sırasında da söylenenlerden yola çıkarak bize sordukları çözün önerilerini sıralayalım:

  1. Önce gerçekçi olunması, korsan yazılım beyaz kadın ticaretine yol açar gibi söylemlerin kaldırılması gerek
  2. Yazılımın ucuza alınmasını sağlamak gerek
  3. Yazılımların kolayca alınmasını sağlamak gerek: İnternet üstünden Microsoft ürünlerini almayı denemiş ve başarısızlığı için oraya verdiği parayı yakmış bir insanım
  4. Korsanın bitirilmesinde müzik endüstrisinin yaptıkları dikkatle takip edilmesi gerek
  5. Kullandığın kadar öde tarzı yazılımlar daha çok düşünülmeli