İstanbul’dan bakınca teknoloji nasıl gelişti?

BTK her sene iller bazında harika bir çalışma yaparak oradaki telefon ve veri kullanımlarını halkla paylaşıyor. Her GSM operatörünün övünmesi veya bir sabit operatörün yerinmesi anlamında değil. Ülkede neler olduğunu gösterebilmesi için çok önemli. Size bu verilerden seçtiğim birkaç parça bilgiyi sunmak istiyorum. Gerçekten şaşıracaksınız…

Öncelikle genelden başlayalım. Bu tablo bizim 2G ve 3G gelişimimizi gösteriyor bize. Toplamda 2015 sonu itibarıyla 73 milyonu bulan mobil telefon sayımız, 2 ve 3G olarak ne kadar inmiş ve çıkmış buyurun kendiniz bakın. Yeşil olan 2G ve kırmızı da 3G. Buradan 4G için yapacağımız çıkarımlar olacak. Ama önce 4G rakamlarının gelmesi gerekiyor biz gazetecilere…

Bu noktada ülkemizin fiber ve kablolu internet kullanımlarını karşılaştıralım. Operatörler fiber ortamında şöyle yalandan da olsa bir rekabete girdiler. Ortaya bu tablo çıktı. Kablolu internet asla rekabete açılmadı ve olay buraya geldi. Rekabet kurumu ve ilgili regülatör kurumlarının beğeni ve değerlendirmesine sunuyorum fiberin hala doğru dürüst rekabet gelememiş halini…

Bu bence daha da enteresan bir tablo. Maviyle gördüğünüz çizgi fiberin giderek artan uzunluğu. Sarı olan ise fiber abone sayısı. Şu minimal artışlara rağmen fiber böyle zıplayabiliyorsa fiberin mesela İstanbul gibi ortamlarda çoğalması izninin verilmesi durumunda kim bilir nerelere giderdik… Ama bizim bakışımız bu kadar işte…

Bu arada beni çok şaşırtan bir veriyi sizinle paylaşmak istiyorum: 2010 yılından bu yana sabit hat sayısı düştü hem de öyle böyle değil: Bu zaman aralığında 16,2 milyondan 11,5’e düşmüş görünüyor. Fakat aynı zaman dilimi içinde sabit telefon santral kapasitesi 22,6 milyondan 23,2 milyona çıkmış durumda. Yani telefon sayısı böylesine azalırken santral sayısınıyüzde 2 seviyesinde artmış olması bana çok acayip geliyor. Mutlaka teknik bir anlamı vardır.