Fatih’in çılgın projesi hayata geçiyor

Fatih İstanbul’u fethetmek istediğinde kaleler yaptı, donanma yaptı. Ama bunlardan çok daha önemli iki hareket yaptı: Önce etraftaki ülkelerle durumu yoluna koyacak etkinlikler gerçekleştirdi ki İstanbul ile uğraşırken birisi arkadan dolaşıp sürpriz yapmasın. Ama en önemlisi ve savaşı kazanmasına neden olan şey onun dışarıdan getirdiği teknolojiydi: Koca surları yıkabilmek için o zamanın Macar Krallığı’ndan Urban isimli bir mühendisi getirtti. Urban o zamana kadar görülmüş en büyük topları yapacaktı. O toplar ki 600-700 kiloluk gülleler atıyoru o gülleler ki yere düştüğü yerde iki metrelik çukurlar açıyor, yapılmış tüm surları yerle bir ediyorlardı.

Ancak Fatih Sultan Mehmet’in düşünce derinliğini gösteren şey bu değildi. Belki bugün de bir türlü düşünemediğimiz, yapamadığımız şeyi hayata geçirdi Fatih: Muslihiddin ve Saruca Sekban’ı Urbanla çalışması için yanına verdi. Böylece bu iki mimar hem işi kontrol etti, hem kendi birikimleriyle işi geliştirdiler hem de gavurun bilgi birikimini Osmanlı’ya aktardılar.

İstanbul’u aldılar almasına ya o bilgi birikimini güncelleyip kuşaklardan kuşaklara yayamadıkları için, aldığımızı sindiremediğimiz için güzel bir insan pusulası bozuk bir gemiyle yola çıkıp bizi kurtarıncaya kadar geriledik.

Bugün ülkemize ilk yabancı teknoloji aktaran yöneticilerimizden birinin adıyla Türk Teknolojisi getiriyoruz Türkiye’ye. Projenin tablet pilot uygulamasında 17 ildeki 52 okulda, 12 bin 800 tablet bilgisayar dağıtılacak.

Proje kapsamında okullara akıllı tahtalar yerleştiriliyor. Her derslikteki akıllı tahtada en az 10 megabitlik internet hizmeti bulunması planlanıyor. Öğrenciler kesintisiz internetle akıllı tahta uygulamasından yararlanabilirken tablet bilgisayarlarını eğitimlerinde kullanabilecek. Öğretmen, öğrenci ve idarecilere toplam 12 bin 800 tablet bilgisayar dağıtılacak.

Uygulamanın pilot olarak başladığı illerde tablet bilgisayarlar, daha çok lise birinci sınıf öğrencilerine dağıtılırken, 3 ilköğretim okulunun 5. sınıflarında okuyan öğrencilere de verilecek. Çocuklar, ücretsiz sahip olacakları tablet bilgisayarları evlerine götürebilecek. Tablet bilgisayarlara, öğrenci hangi sınıfa devam ediyorsa o sınıfın ders kitapları yüklenecek. Sınıflarda akıllı tahtalarla tablet bilgisayarlar etkileşimli olacağı için dersin işlenişi de etkileşimli yapılacak.

Tablet bilgisayarların içinde özel olarak geliştirilen z-kitap (zenginleştirilmiş kitap) yer alacak. Z-kitap, dijital ortamda okutulan ders kitaplarının öğretim programları esas alınarak animasyon, video, ses, fotoğraf, harita, grafik, tablo gibi ögeleri de içerecek.

Binali Yıldırım, Fatih Projesi’nin okullarda uygulamaya geçmesi dolayısıyla Sebahattin Zaim Anadolu Lisesi’nde düzenlenen törende şunları söyledi: “İlklerin yaşandığı ülkemizde bu projenin hayata geçiyor olması gençliğimiz açısından, ülkemizin geleceği açısından takdire şayan bir gelişmedir. Dünyada topu-tüfeği güçlü olan ülkeler değil, bilgiye sahip olan, bilgiyi kullanan ve bilgiyi paylaşan ülkeler öne çıkıyor. Bundan mahrum kalanlar ise geri kalmış ülkeler sınıfından kurtulma şansını bulamıyor. Bu nedenle gençlerimize ve geleceğimize yatırım yapmayı hükümet olarak öncelikli ele aldık. Bu projeden önce de son 9 yılda okullarımızın tamamında evrensel hizmet kaynaklarını da kullanarak bilgi ve teknoloji sınıfları, bilgisayar destekli fen laboratuvarları, öğretim nesneleri gibi birçok projeyi hayata geçirdik. Gururla ifade etmek istiyorum ki bu projelerde evrensel hizmet kaynaklarının yüzde 75’ini Milli Eğitim Bakanlığı projelerine ayırdık. Çünkü gelecek bilişim, gelecek gençlerimizle gelecek.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da projeyle ilgili olarak “Bugün burada milli eğitim adına gerçekten tarihi bir anı yaşıyoruz. Fatih Projesi ile eğitim ve öğretimin metodunu ve çehresini köklü bir şekilde değiştiriyor, modernleştiriyor, yaşadığımız çağın gereklerini ve imkanlarını artık sınıflara taşıyoruz. Bugün, burada, milli eğitim adına gerçekten tarihi bir anı yaşıyoruz. Fatih Projesi ile eğitim ve öğretimin metodunu ve çehresini köklü bir şekilde değiştiriyor, modernleştiriyor, yaşadığımız çağın gereklerini ve imkanlarını artık sınıflara taşıyoruz. Fatih Projesi ile eğitimin anlamı değişiyor. Fatih Projesi ile okulun, sınıfın, kara tahtanın, öğretmenin ve öğrencinin işlevleri, eğitimdeki konumları çok köklü şekilde değişiyor. Bugün, burada, sadece Türk milli eğitim sisteminde değil, küresel ölçekte yeni bir dönemi başlatıyor, bir çığır açıyoruz. Zira şu anda tüm dünyanın gözleri Türkiye’mizin üzerinde. Şu anda dünyanın birçok ülkesi, Fatih Projesi’ni çok yakından takip ediyor. Türkiye’de bugün başlatılan Fatih Projesi dünyada örnek olarak gösteriliyor, örnek alınıyor. Şunu hiç abartmadan ifade etmek istiyorum: Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederek, karanlık bir çağa, Orta Çağ’a son vermiş, Yeni Çağ’ı, yeni bir çağı başlatmıştı. İşte biz de bugün Fatih Projesi ile sadece eğitim sisteminde değil, eğitimin etkilediği her alanda bir çağı kapatıyor, yeni bir çağı, bilgi çağını, bilgi teknolojileri çağını hep birlikte buradan açıyoruz” dedi.

4 yıl içinde de ülkemiz genelindeki yaklaşık 42 bin okulda, 570 bin sınıfta Fatih Projesi hayata geçecek. 570 bin sınıfla birlikte, kütüphanelerde,
laboratuvarlarda, öğretmen odalarında da akıllı tahtalar kurulacak. 620 bin akıllı tahta okullarımıza gelecek. Bunun yanında sınıflara  yüksek hızlı internet bağlantısı verilecek. Her okula, 1 tane çok fonksiyonlu yazıcı, 1 tane de doküman kamera sağlanacak.

Biz bunları yapıyoruz. Hatta radyoink ve akü gibi cihazlar yapıyoruz. Ama farkında mıyız ki biz bunları aparken en çok e tabi bunları yurt dışından getireceğiz dediğimiz parçalarla yapıyoruz. Mesela bize çip almak, işlemci almak, devreyi dışarıdan almak çok normal geliyor. Sorduğumuzda “e her şeyi içeride yaptırabilen bir devlet yok ki” diyor yetkililer. Mesela biz şimdi çıkıp desek ki Türkiye’de bir işlemci fabrikası açılsın, herkes tepemize çıkar, bizimle dalga geçer ve birbirlerine şikayet ederler.

Ama aynı kitle, istanbulu ortadan ikiye bölelim üçüncü boğaz köprüsü yapmak yerine ikinci boğaz yapalım deyince aman allahım ne kadar güzel ne kadar çılgın proje derler… Hemen tezimizi güçlendirelim: Bir işlemci ne kadar? 50 ila 150 dolar arasında değişiyor. Çoklu alımlarda fiyatı 50 dolara sabitleyelim orada dursun. 16 milyon tableti 50 dolarla çarptığınızda ortaya çıkan sonuç ne? 800 milyon dolar. Esas çılgın olan kim?

Haydi bu da F@tih’in torunlarına bu geceki düşünce konusu olsun…