Bu Amerikan markalarını neyle değiştireceğiz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bize döviz oyunları oynayan Apple’ı hedef göstererek onun yerine kullanabileceğimiz Samsung ve Vestel gibi markaları bize işaret etti.

Ancak hayatımızdaki ABD markaları Apple ile bitmiyor ki… Gelin bakalım başka neler var ve bunları neyle değiştireceğiz:

Microsoft: Bu markanın yerine yenisini koymak neredeyse imkansız. Çünkü bilgisayar işletim sistemi olarak en büyük muadili yine Apple. Haydi o olmadı, Linux tabanlı işletim sistemleri var. Kullanabilecek misiniz? Yeni çıkan her bilgisayarın içindeki cihazları n sürücülerinin tamamını bulabilecek miyiz? İnsanımızın 20 senede kullanmayı öğrendiği Microsoft ürünlerinin yerine kim açıdan çok daha yüksek performanslı olan Linux ürünlerini kullanabilecek miyiz? Peki ya Microsoft’un ofis ürünleri? Onun da açık kaynak kodlu muadilleri var. Bedava olmasına rağmen kaç şirkette kullanılıyor? Excel dahileri açık kaynak kodlu ofis içinde bulunan Excel muadillerini kullanabilecek mi? Bir de işin bulut tarafı var tabi. Skype var. Sunucu tarafı var ki devlet tarafında .Net üstünde koşan kaç uygulama var diye sorsam üç ayda cevap alamayabilirim.

Google: Arama motoru için Google yerine Yandex koyma ihtimalimiz var. Peki ya Gmail? Yandexmail onun yerini alabilir mi? Bizim devlet olarak kendi verimiz ülke içinde kalsın diyerek ürettiğimiz bir mail sistemimiz oldu mu? Haydi onu geçtim sunucu tarafında onun yerine ne koyacağız? Google ile halledilen o kadar çok ücretsiz kullandırılan hizmet var ki bugün ya Allah ya Settar dediğimizde onların Amerikan olmayan muadilleriyle değiştirmemiz kaç yıl sürer farkında mısınız?

IBM: Bilişim dünyasının en eski ve köklü markalarından biri IBM. Türkiye’de o kadar çok bankada sunucuları kullanılıyor o kadar çok devlet kurumunda ağır işleri yapıyor ki “bunu değiştirsek mi acaba” cümlesini kurduğumuz anda bile milyonlarca dolar borca gireriz. Bana inanmayan bir danışmanlık şirketinden yardım istesin. Böylesi bir çalışma için sadece danışmanlığına sizden dünyaları alır bu şirketler.

Oracle: Siz bilmiyorsunuz ama hayatımızın ayrılmaz bir parçası bu. Verileri çoklu ve etkin bir biçimde kullanmak için dünyanın en çok dağıtılan uygulamalar bütününden biri Oracle. Türkiye ile ilgili o kadar çok şey yaptı ki dünyada her sene anlattığı başarı öykülerinin en önemli kahramanlarından biri haline geldi Türkiye’nin kamu sektörü. Sağlıktan eğitime, karayollarından e-devlete… Şaka olarak bile bu şirketi hayatımızdan birkaç dakikalığına çıkarmamız imkansız.

Intel: Her bilgisayarın içinde bir Intel yongası var. Yonga deyince dört yapraklı yonca gelmesin aklınıza. Bilgisayarın aklı, kalbi, olmazsa olmazı bu. Her sistem için bir muadil söyledim ama bunun ABD malı olmayan muadili yok. Gerçekten yok. Eğer Intel kullanmama kararı alırsak ülke sathında abaküs devrimi başlatmamız gerekir. Var mısınız? 

Facebook: Her şeyi hayatımızdan öyle ya da böyle çıkarırız da Facebook’u çıkaramayız. Yok öyle bir dünya. Kağıt oynarken birbirlerine davet atanları mı istersiniz, yaptıkları yemekleri paylaşanları mı, reisi en çok ben seviyorum gruplarını mı… Bir de sadece Facebook diye düşünmeyin olayı. Bunun Instagram’ı var, Twitter’ı var, Snapchat’i var. Vallahi devrim olur ülkede…

Ben bunları yazıyorum ama şimdi benim karşıma geçip sen ABD mallarını neden koruyorsun bunlardan kaç para alıyorsun diyen IQ seviyesi oda sıcaklığıyla yarışan beyinsizler olacaktır. Söyleyeyim efendim: Bunlar son 20 yıldır neredeyse hiç reklam vermeyen, bundan sonra da vermeyecek olan firmalar. 

Ben bunları neden söylüyorum: Çünkü zamanında açık kaynak kodlu işler yapalım, açık kaynak kodlu şeyler çok önemli derken kimse burnuna bit etmiyordu söylediklerimi. Hatta ben 25 yıl önce bunların muadillerinin Türk üniversitelerinde üretilmesini söylediğimde tefe koydular beni. Şimdi alın bakalım tefinizi oynayın.

Son bir not: Bu yabancı devletlerin üstümüzde oynadığı oyunların iyi bir tarafı da var her şerrin içinden bir hayrın çıkması gibi: Eskiden yeni bir Oracle muadili üstünde çalışmak çok pahalıya geliyordu. Gerçekten de Microsoft varken niye yeni bir işletim sistemi kullanalım ve milyarlar verip bunu yaratalım sorusunun cevabı yoktu. Şimdi marjinal sebeplerle bunu üretmek için nedenlerimiz var. Ufaktan girelim bu işlere be ülkem. Zararın neresinden dönsek kardır.