Almanya’da porno sitelere girdim

Ivırıp kıvırmayacağım. Almanya’ya gittim. Sabahtan akşama kadar hummalı bir koşuşturmacanın içinde haberler yaptım. Gece vakti haberleri toparlayarak çalıştığım basın organlarına göndermek için son düzeltmeleri bitirdim.

Sonra şeytan dürttü. Acaba Almanya’da da yasak var mıdır diye porno sitelere bakayım dedim. Çok acayip bir şey oldu ve porno site adresi bilmediğimi farkettim. “Ne işin var Ramazan vakti pornoda” veya “bak bu kadar sansüre karşı çıkma sebebin şimdi belli oldu” diyen ibişleri bir kalemde geçiyorum siz benim umurumda değilsiniz. Biz ayrı dünyaların insanlarıyız.

40 yaşında, hayatını internetten kazanan, günde ortalama 11 saatini internette geçiren bir insan olarak bir tane bile porno sitesi bilmediğimi, bu konuyu hayatımdan çıkardığımı anladım.

Kimileri bunu fazla önemsenmeyecek bir şey olarak algılayabilir. Bazıları buna için için sevinebilir. Ama 40 yaşında, kendi parasını kazanan, devletten ihale almak, yaranmak gibi bir derdi olmayan biri olarak bir tane bile porno site adresi bilmediğimi farkettim.

Arayıp taradıktan sonra birkaç tane çıplak resim gördüm. Terbiyem bozulmadı, hayatıma çok şey katılmadı ama çok şey de eksilmedi. Ama geçen zamanların benden bir şeyler eksilttiğini çok net bir şekilde gördüm. Eskiden bir kesim vardı, porno ile işi olmazdı. Sofu değillerdi belki ama girmemeyi seçiyorlardı. Ben girmeyi seçiyordum. Ama bu yüzden sapık bir insan olmuyordum. Onlar da bunu biliyorlardı. Karşılıklı olarak saygı ve sevgi sınırları içinde beraberce yaşıyorduk.

Ama geçen zaman ve büyük “çocuk kurtarma projesi” sayesinde artık tek tip insan var. Ben ülkemde yaşı tutan, yaşam şartları tutan bir adam olarak istesem de porno sitelere giremiyorum. Ben artık belli bir kesimin hayat tarzını yaşamaya başladım. Benim derdim porno sitelere girmek ve bu ortamın doktoralı mastırlı adamı olmak değil. Ama ben kendi hayat tarzımı yaşayabilmek istiyorum. “Aman çocuklar görmesin” yalanıyla uyutulup tektipleştirilmek istemiyorum.

Gerçekten kanunen hakkım olan şeye ulaşamıyor olmak bende emeği geçen herkesin üstüne (teknik söylemiyle) istifra etme isteği uyandırıyor. “Çocukları da koruyun ama bizi de koruyun lan”  diye bağırmak istiyorum.

Acaba bundan beş sene sonra eskiden oruç tutarlardı ben tutmazdım mecburen tutmaya başladık yoksa keseceklermiş insanları olacak mıyız?

Acaba bundan beş sene sonra eskiden saçımız açık da dolaşırdık diyenler olacak mı aramızda?

Acaba bundan beş sene sonra Almanya’ya geldiğimizde başka nelere şaşıracağız?

Allah belanı versin Almanya… Hem terbiyemi hem de akıl sağlığımı aldın götürdün benden.