ABD “ille de dinleyeceğim” diyor

ABD’nin Rıza Sarraf davasına gösterdiği ilgi Türkiye gündeminin en önemli konuşma konularından birini oluşturuyor. Bu konunun kökekinde de dinleme kayıtları var. Gelen bilgiler Rıza Sarraf’ın yaptığı azı konuşmaların dinlendiği yönünde. Ama başta Türkiye tezi olmak üzere birçok kaynak bunun yasa dışı dinlemelerden kaynaklı zehirli ağacın meyvesi olduğunu dile getiriyor. Zehirli ağacın meyvesi zehirli olur doktriniyle yasadışı yollardan elde edilen deliller de yasadışıdır deniyor yani.

Ulusal Güvenlik Ajansı NSA, daha önce tüm telefon kayıtlarının toplanması üstüne bir iş yapmak istediğini dile getirmişti. Kongre bunu engelledi. Ama Obama sonrası değişen ABD zihniyetiyle bir federal yargıç, bu engellemenin kaldırılması, dolayısıyla bütün telefonların dinlenmesi ve kayıtların toplanmasını sağlayacak iki dava açtı.

Konuya çok kısa bir özet geçmek gerekirse… ABD istihbaratı kolaya kaçıyor. Diyorlar ki bütün konuşmaları toplayalım. Herşeyi kaydedelim. Sonra onları detaylı inceleyerek terörist örgütlerin ABD içindeki bağlantılarını ortaya çıkaralım. Bu bir klasik. Ne zaman bir ülkenin başı bir noktada belaya girse ilk ve en çok feda edilen kişisel hak ve özgünlükler oluyor.

ABD içindeki özgürlükçüler de diyorlar ki herkesin konuşmasını dinlemek ve bilgilerini toplamak da neyin nesi… Varsa bir olayınız, şüphelendiğiniz bir şey, o işe yönelik telefonları mahkemeye sunun, ona göre sadece ilgili olan insanlar dinlensin…

Bu arada ABD bahsi geçen mahkeme emirsiz dinlemeleri de yapmadı değil. Ama Edward Snowden bu konuyu kendi kellesi pahasına ortaya çıkarınca olay duruldu, tekrar göreli bir özgürlükler çağı başladı.

Aslında dinleme kayıtlarının toplanması sorunsalı delillerin niteliğine de bağlı. Şu anda konuştuğumuz kesin deliller mi dinlemeye temel oluştursun yoksa önemli ölçüde muhtemel deliller mi…

Sonuçta hepimizde bizi öyle ya da böyle dinledikleri konusunda önemli ölçüde muhtemel fikirler var. ABD, ya da Almanya ya da İngiltere ya da Türkiye… Sadece teröristlerin dinlenmesi için mi dinleneceğiz yoksa hükümete karşı söylediklerimizin değerlendirilmesi için mi… Emin olamıyoruz. Kimse bizim emin olmamızı sağlayacak kadar güven vermiyor bize.

Güvensizlik genlerimize işledi. Ve korku…